Metrodan çıkmak için yürüyen merdivene adımımı attığımda, dışarıda beni nelerin beklediğinden haberim yoktu. Okula, işe yetişme telaşında olanların kalabalığı bitmiş, toplu ulaşım, acelesi olmayanlara kalmıştı. Merdivenin son basamağını geldiğimde sokak sakin ve huzurlu görünüyordu. Sabahın serinliği yerini öğleye geçişin ılıman haline bırakmıştı. Kediler ve martılar duvar diplerine bırakılmış yemleri paylaşıyor, kargalar bu paylaşımdan kendilerine de pay düşecek mi merakıyla olan biteni izliyordu. Her zaman döndüğüm sokağı es geçip ilerledim. Yeni sokak, yeni binalar, yeni yüzler... Tek sokak değiştirince bile karşıma çıkanların farklılığı şaşırttı. Yürümeyi sürdürdüm. Güneş yükselirken bulutsuz gökyüzü alabildiğine maviydi. Karşılaştığım insanların kiminin yüzü tanıdık gelse de bir çoğunu ilk kez görüyordum. Oysa sadece bir sokak değiştirmiştim. Sokağın sonundaki kafenin bahçesinde yaşlı bir çift sabah kahvesi içiyordu. İkisi de sokağa dönük, yan yana san...
2004 yılında blog yazmaya başlarken amacım hoşuma gidenleri ve teknik bilgilerimi, yetersiz gördüğüm Türkçe içeriğe katkı olsun düşüncesiyle, sizlerle paylaşmaktı. Can sıkıcı şeyler hayatımızın büyük bölümünü kapladığı için bunlara bir de blogda yer vermemek istedim. Bu güne kadar, bir kaç istisna dışında, bu can sıkıcı konuları blogumdan uzak tutmayı başardım. Bu kez, ne yazık ki sinir bozucu, can sıkıcı bir yazı var karşınızda.
Konumuz çocuk oyun parkları.
Otuz küsür yıldır Çankaya ilçesinin semtlerinde yaşıyor olmakla birlikte, bebekler olana kadar çocuk oyun parklarının perişan halini fark etmemiştim. Bebekler salıncağa binme çağına gelince etrafımızdaki parklarda bulunan salıncakların ve diğer oyun gruplarını ne kadar eski ve bakımsız olduğunu üzülerek gördüm. Ola ki belediyenin durumdan haberi yoktur düşüncesiyle temmuz ayının son haftası durumu Çankaya Belediyesi Halkla İlişkileri Birimi'ne elektronik posta ile bildirdim. Sağolsunlar ertesi gün Park ve Bahçeler Müdürlüğü'ne hitaben yazılmış, konuyla ilgilenip sonucu bana ve kendilerine göndermelerini isteyen e-postanın kopyası geldi. Hızlı yanıta sevinip beklemeye başladım.
15 gün yanıt gelmeyince hızın sadece konuyu iletmekle sınırlı olduğunu fark edip hatırlatma e-postası gönderdim. Aradan bir 15 gün daha geçti ve Ağustos sonu belediyenin web sayfasında bir şikayet formu bulup doldurdum. Formu doldurmamın sonrasındaki gün Park ve Bahçeler Müdürlüğü'nden yanıt geldi:
A-) 26/07/2010 tarih ve 1476 sayı ile kayıtlı e-postanız
B-) 12/08/2010 tarih ve 1614 sayı ile kayıtlı e-postanızİlgide kayıtlı (A) ve (B) e-postalarınızda belirtmiş olduğunuz çocuk oyun aletleri konusunda; Müdürlüğümüzce park ve yeşil alanlarımızda bulunan çocuk oyun aletlerinin yenilenmesine yönelik olarak Ağustos ayında ihale yapılmış (ilgi (A) e-postanıza bu yüzden cevap verilememiştir, ihale sonucu beklenmiştir) ancak uygun teklif olmaması nedeniyle ihale iptal edilmiştir. Tekrar ihaleye çıkılarak yeni oyuncak alımı yapıldıktan sonra eski ve eksik oyuncaklar tamamen yenilenebilecektir.
Oyun alanlarınının kaucuk ile kaplanması özel alanlar hariç genel olarak yapılmamaktadır. Bunun en önemli nedenlerinden birisi statik elektirik yüklenmesidir. Çakıl daha sağlıklı ve uzun ömürlüdür.
Oyuncakların bakım ve boyama işlemi ise program dahilinde yapılmaktadır.
Bilgilerinize rica ederim.
Yukarıdaki fotograflar belediyenin Ördekli Park'ının oyuncaklarına ait. Bu parkı özellikle fotografladım çünkü belediyenin kreşine 150-200 metre mesafede yer alıyor. Kreşin bahçesinde yeni ve sağlam oyuncaklardan oluşan bir oyun parkı var. Elbette kreşe gidebilenler yararlanıyor yalnızca. Semtin geri kalanı aşağıdaki oyuncaklarla idare etmek zorunda. Bir zinciri kopmuş durumdaki salıncak uzunca bir süredir tamir programının kendisini hatırlamasını bekliyor. Belediyenin sloganını hatırlatarak bitireyim bu can sıkıcı yazıyı: "Yeni Toplumcu Belediye"
Zinciri kopuk salıncak haftalar sonra tamir edildi. Oyuncakların eskiliğinde ise değişiklik yok. Salıncakların eskiliğini görmek için Anıttepe'ye gitmenize gerek yok. Kuğulu Park'taki salıncaklara da bakabilirsiniz.
YanıtlaSil