Metrodan çıkmak için yürüyen merdivene adımımı attığımda, dışarıda beni nelerin beklediğinden haberim yoktu. Okula, işe yetişme telaşında olanların kalabalığı bitmiş, toplu ulaşım, acelesi olmayanlara kalmıştı. Merdivenin son basamağını geldiğimde sokak sakin ve huzurlu görünüyordu. Sabahın serinliği yerini öğleye geçişin ılıman haline bırakmıştı. Kediler ve martılar duvar diplerine bırakılmış yemleri paylaşıyor, kargalar bu paylaşımdan kendilerine de pay düşecek mi merakıyla olan biteni izliyordu. Her zaman döndüğüm sokağı es geçip ilerledim. Yeni sokak, yeni binalar, yeni yüzler... Tek sokak değiştirince bile karşıma çıkanların farklılığı şaşırttı. Yürümeyi sürdürdüm. Güneş yükselirken bulutsuz gökyüzü alabildiğine maviydi. Karşılaştığım insanların kiminin yüzü tanıdık gelse de bir çoğunu ilk kez görüyordum. Oysa sadece bir sokak değiştirmiştim. Sokağın sonundaki kafenin bahçesinde yaşlı bir çift sabah kahvesi içiyordu. İkisi de sokağa dönük, yan yana san...
Sabah her zamanki saatte kalkıp işe gitmek için evden çıkıp, her zaman kullandığınız yollardan geçmeye çalışıp yolun kapatıldığını görmenin ne kadar sinir bozucu olduğunu yaşayarak öğreniyorum. Bir ayı geçkin süredir televizyon izlemediğimden midir, bilgilendirmenin yapılmamasından mıdır bilmem Ankara'nın kapalı yollarını yolun başına geldiğimde öğrenebiliyorum. Sayısız reklam panolarının bir kaç tanesi kapanacak yolları duyurmak için kullanılsa olmaz mı?
İnternette arayınca Ankara Valiliği'nin bir açıklamasını buldum. Valilik web sayfasında da yer alıyor. Bilgiyi düzelteyim kimseye haksızlık yapmamayım...
İnternette arayınca Ankara Valiliği'nin bir açıklamasını buldum. Valilik web sayfasında da yer alıyor. Bilgiyi düzelteyim kimseye haksızlık yapmamayım...
Yorumlar
Yorum Gönder
Yorumlarınız denetimimden geçtikten sonra yayınlanacak. Beğenmediklerinizi hakaret içermeyen şekilde ifade edin lütfen.