İkinci yarıya çok daha istekli başladı Fenerbahçe. İkinci gol için rakip kaleye yüklenirken yaptığı ataklar özellikle sol kanatta Kostiç'in yaptığı ortalara dayanıyordu. 60 ile 65. dakikalar arasında Rangers beraberlik golüne çok yaklaşsa da savunma ve kaleci İrfan Can'ın gününde olması umutlarımızı sürdürmeye yetti. İkinci gol, sağ kanattan gelişen atak sonucu geldi. İkinci golün ardından J ose Mourinho'nun yaptığı değişiklikler ile çok daha baskılı bir futbol ortaya koyduk. Üçüncü gole çok yaklaştığımız ataklar olsa da ne yazık ki şutlar kaleyi bulmadı. Rangers'ın arada bulduğu net fırsatlarda ise İrfan Can başarılıydı. Şimdi uzatmalarda ve belki de penaltı atışlarında belirlenecek tur atlayan takım. Uzun zamandır izlediğim en heyecanlı ikinci yarı olduğunu ekleyerek notlarımı sonlandırayım. Sonuç ne olursa olsun, 3-1'lik ilk maçı çevirmeyi başardı Fenerbahçe. Tebrikler, umarım turu geçen taraf olmayı da başarırlar.
Geçtiğimiz sene henüz kızlarım dünyaya gelmemişken alıp okumaya başladığım, ancak bitiremeyip kütüphanede unuttuğum bir kitap Kızlarıma Mektuplar. Taşınma telaşı, bebeklerin doğumu, hastanede geçirdikleri uzun günler, hatta aylar sonrası eve gelişleri ve yeni hayata alışma telaşı derken okumaya başladıktan bir yıl sonra bitirebildim. Emre Kongar'ın bir oğlu ve iki kızı varmış. Kızları, bizim ufaklıklar gibi, ikizmiş.
Kızlarıma Mektuplar, Kongar'ın Amerika'ya doktora için giden ikiz kızlarına (Elif ve Ebru) özlemini dile getirmek üzere yazmaya başladığı mektuplardan oluşuyor. Toplam yirmi iki mektup. Mektuplar, babanın kızlarına özlemleriyle birlikte, hayatın bir çok alanına ilişkin önerileri, deneyimlerini paylaşıyor. Bu paylaşımı sadece kızlarıyla sınırlı tutabilecekken, kızlarının da onayını alarak kitaplaştırmış. Çok da iyi yapmış. Ülkemiz gibi feodal ilişkilerin gücünü koruduğu, tutuculuğun yükselen değer olduğu bir ülkede babaların kızlarıyla ilişkileri üzerine böylesi bir kitap yazılması dahada anlamlı. Keşke kitaptaki görüşler, çoğunluk tarafından kabul görse.
Kitabı okurken kızlara yazdığım, şimdilik kamuya kapalı tuttuğum, blog sayfam aklıma geldi. Benim yazdıklarım ile Kongar'ın yazdığı kıyaslanamaz elbette. Kongar'ın yazdıkları mektuptan çok deneme niteliğinde. O derece özenli, o derece bilgi/deneyim yüklü. Özel yaşantısına ilişkin kimi anıları bizlerle paylaştığı için kendisine çok teşekkürler.
Yorumlar
Yorum Gönder
Yorumlarınız denetimimden geçtikten sonra yayınlanacak. Beğenmediklerinizi hakaret içermeyen şekilde ifade edin lütfen.