Metrodan çıkmak için yürüyen merdivene adımımı attığımda, dışarıda beni nelerin beklediğinden haberim yoktu. Okula, işe yetişme telaşında olanların kalabalığı bitmiş, toplu ulaşım, acelesi olmayanlara kalmıştı. Merdivenin son basamağını geldiğimde sokak sakin ve huzurlu görünüyordu. Sabahın serinliği yerini öğleye geçişin ılıman haline bırakmıştı. Kediler ve martılar duvar diplerine bırakılmış yemleri paylaşıyor, kargalar bu paylaşımdan kendilerine de pay düşecek mi merakıyla olan biteni izliyordu. Her zaman döndüğüm sokağı es geçip ilerledim. Yeni sokak, yeni binalar, yeni yüzler... Tek sokak değiştirince bile karşıma çıkanların farklılığı şaşırttı. Yürümeyi sürdürdüm. Güneş yükselirken bulutsuz gökyüzü alabildiğine maviydi. Karşılaştığım insanların kiminin yüzü tanıdık gelse de bir çoğunu ilk kez görüyordum. Oysa sadece bir sokak değiştirmiştim. Sokağın sonundaki kafenin bahçesinde yaşlı bir çift sabah kahvesi içiyordu. İkisi de sokağa dönük, yan yana san...
Ankara'nın parklarını dolaşmaya ve becerebildiğimce tanıtmaya devam. Bu kez durağımız havaalanı yolu üzerindeki Altınpark. Doğruyu söylemek gerekirse bebekler olmadan önce ki algımız ile sonrasındaki algımız çok değişti. Önceden beğenmediğimiz yerler şimdilerde çok hoşumuza gitmeye başladı. Altınpark, böyle yerlerden birisi.
İrfan Baştuğ caddesi üzerinde yer alıyor. Birden fazla girişi olan büyük bir park. İnternette yer alan bilgilere göre 640.000 m2'lik alana sahipmiş. Yeşil alan miktarı 261.000 m2 ve 32.700 m2'lik gölet alanı bulunuyormuş. Aslında golf alanı olarak Ankara İmar Planı'na dahil edilen bölge, 1985 yılında dönemin belediye başkanı Mehmet Altınsoy tarafından açılan proje yarışması sonucu park olarak düzenlenmiş. Projenin uygulanmasına 1987 yılında başlanmış. 1993 yılında hizmete açılmış. Yıllar içerisinde olimpik yüzme havuzu ve diğer bir takım tesislerin eklenmesiyle bugünkü halini almış. Parkın adı Mehmet Altınsoy'dan gelmekteymiş.
Altınpark'ı sevmemizin en önemli nedeni, neredeyse tüm merdivenlerin yanında rampalar yapılmış olması. İki bebek arabası olunca, rampalar elzem haline geliyor. Bebek arabası dolaştırmak için çok uygun. Park içerisinde yeme içme için bir çok yer tesis var. Bir çoğu gözleme - semaver sunuyor. Farklı lezzetler arayanlar için Çin ve İtalyan lokantası, Dede Efendi adlı kebapçı bulunuyor. Gözleme ve çay fiyatları, Lozan Park ile kıyaslandığında hesaplı. Gözlemeler, mekandan mekana değişse bile 4-5 TL arası, çay 1 TL. Semaver, genellikle kişi başı 3 TL. Parkın içerisinde yer alan gölün kenarında da keyifli vakit geçirebileceğiniz tesisler var. Otopark, Altınpark'ta da ücretli: 5 TL.
Parkta çocuk oyun alanlarının oyuncakları yeni. Salıncakların fotografını yan tarafa ekledim. Az kullanılmış oldukları her hallerinden belli. At harasında midilliler var. Bizimkiler için erken olsa bile 2 yaş civarı çocukları midilli ile gezdiriyorlar. Piknik yapılacak masalar, birden fazla amfi tiyatro, Feza Gürsey Bilim Merkezi, olimpik yüzme havuzu, spor yapmak için düzenlenmiş bir bölüm parkın güzellikleri arasında. Ayrıca park içerisinde tur yapan, bir traktör tarafından lokomotifliğinin yapıldığı mini tren de var.
Parkın düzenlemesini beğeniyoruz. Bakımlı bir park. Rengarenk çiçeklerle ve ağaçlarla dolu. Ancak ana yollar çok geniş tutulmuş. Yolların ortalarına ağaç dikilse daha gölgeli bir hal alacak ve günün her saati dolaşılabilecek. Bu haliyle güneş bulutların arasına saklanmamışsa, dolaşmak keyifli olmuyor. Fotografları parkın çeşitli noktalarından geçtğimiz haftasonu çektim...
Yorumlar
Yorum Gönder
Yorumlarınız denetimimden geçtikten sonra yayınlanacak. Beğenmediklerinizi hakaret içermeyen şekilde ifade edin lütfen.