Remzi Kitabevi'nin Ağustos 1968 tarihli ikinci baskısından okudum bu klasik romanı. Dilimize Ferhunde ve Orhan Şaik Gökyay çevirmiş. Günümüzde yapılan çeviriler daha özenli oluyor. Bu baskıda, romanda Fransızca olarak geçen kimi bölümlerin çevirisi yapılmamış. Oysa dip not şeklinde bu ifadelerin Türkçesi verilmeliydi. Dizgiye dair de sorunlar var. Sanırım yeni tarihli baskılarda bu sorunlar giderilmiştir. Alt metinlerle, göndermelerle dolu bir roman Dorian Gray'in Portresi. Bunları bilmeden, fark etmeden de okunabilir elbette. Yayınlandığı dönem tartışmalara sebep olmuş, kimi bölümleri sansürlenmiş. Yakın tarihli baskıları, "sansürsüz" ibaresiyle okuyucuya sunulmuş.
İrfan Baştuğ caddesi üzerinde yer alıyor. Birden fazla girişi olan büyük bir park. İnternette yer alan bilgilere göre 640.000 m2'lik alana sahipmiş. Yeşil alan miktarı 261.000 m2 ve 32.700 m2'lik gölet alanı bulunuyormuş. Aslında golf alanı olarak Ankara İmar Planı'na dahil edilen bölge, 1985 yılında dönemin belediye başkanı Mehmet Altınsoy tarafından açılan proje yarışması sonucu park olarak düzenlenmiş. Projenin uygulanmasına 1987 yılında başlanmış. 1993 yılında hizmete açılmış. Yıllar içerisinde olimpik yüzme havuzu ve diğer bir takım tesislerin eklenmesiyle bugünkü halini almış. Parkın adı Mehmet Altınsoy'dan gelmekteymiş.
Altınpark'ı sevmemizin en önemli nedeni, neredeyse tüm merdivenlerin yanında rampalar yapılmış olması. İki bebek arabası olunca, rampalar elzem haline geliyor. Bebek arabası dolaştırmak için çok uygun. Park içerisinde yeme içme için bir çok yer tesis var. Bir çoğu gözleme - semaver sunuyor. Farklı lezzetler arayanlar için Çin ve İtalyan lokantası, Dede Efendi adlı kebapçı bulunuyor. Gözleme ve çay fiyatları, Lozan Park ile kıyaslandığında hesaplı. Gözlemeler, mekandan mekana değişse bile 4-5 TL arası, çay 1 TL. Semaver, genellikle kişi başı 3 TL. Parkın içerisinde yer alan gölün kenarında da keyifli vakit geçirebileceğiniz tesisler var. Otopark, Altınpark'ta da ücretli: 5 TL.
Parkın düzenlemesini beğeniyoruz. Bakımlı bir park. Rengarenk çiçeklerle ve ağaçlarla dolu. Ancak ana yollar çok geniş tutulmuş. Yolların ortalarına ağaç dikilse daha gölgeli bir hal alacak ve günün her saati dolaşılabilecek. Bu haliyle güneş bulutların arasına saklanmamışsa, dolaşmak keyifli olmuyor. Fotografları parkın çeşitli noktalarından geçtğimiz haftasonu çektim...
Yorumlar
Yorum Gönder
Yorumlarınız denetimimden geçtikten sonra yayınlanacak. Beğenmediklerinizi hakaret içermeyen şekilde ifade edin lütfen.