İkinci yarıya çok daha istekli başladı Fenerbahçe. İkinci gol için rakip kaleye yüklenirken yaptığı ataklar özellikle sol kanatta Kostiç'in yaptığı ortalara dayanıyordu. 60 ile 65. dakikalar arasında Rangers beraberlik golüne çok yaklaşsa da savunma ve kaleci İrfan Can'ın gününde olması umutlarımızı sürdürmeye yetti. İkinci gol, sağ kanattan gelişen atak sonucu geldi. İkinci golün ardından J ose Mourinho'nun yaptığı değişiklikler ile çok daha baskılı bir futbol ortaya koyduk. Üçüncü gole çok yaklaştığımız ataklar olsa da ne yazık ki şutlar kaleyi bulmadı. Rangers'ın arada bulduğu net fırsatlarda ise İrfan Can başarılıydı. Şimdi uzatmalarda ve belki de penaltı atışlarında belirlenecek tur atlayan takım. Uzun zamandır izlediğim en heyecanlı ikinci yarı olduğunu ekleyerek notlarımı sonlandırayım. Sonuç ne olursa olsun, 3-1'lik ilk maçı çevirmeyi başardı Fenerbahçe. Tebrikler, umarım turu geçen taraf olmayı da başarırlar.
Side sahili gibi kumsallardan hoşlanıyorsanız, Küçükkuyu sizi hayal kırıklığına uğratacaktır. Side'yi ya da Patara'yı düşünün. Göz alabildiğine kumlar. Şimdi kumların yerine kayaları koyun ve sahil şeridini kısaltın. Hatta tamamen kaldırsanız daha iyi olur. İşte size Küçükkuyu sahili. Neyse ki kıyı boyunca her 10-15 metrede bir merdiven yapmışlar. Denize merdiveni kullanarak girebiliyorsunuz. Kum olmayışının iyi tarafları da var. Denize girip çıkarken ayağınız kumlanmıyor. Yüzmek için, Side'de olduğu gibi, suyun içerisinde metrelerce yürümek zorunda kalmıyorsunuz. Merdivenden suya indiğinizde, boyunuzun uzunluğuna bağlı olarak, bir iki kulaç sonra ayağınız yere değmez oluyor. Elbette Yüzme bilmeyenler için ciddi tehlikeli bir durum. Öyle lüks oteller falan olmadığı için cankurtaran hizmeti veren kimseler yok. Sahilde duş da yok. Şezlong, ki hiç tavsiye etmem güneşin altında istakoz misali yatıp saatlerce kavrulmayı, sahil boyunca kayaların üzerine yapılmış beton iskelele...