Metrodan çıkmak için yürüyen merdivene adımımı attığımda, dışarıda beni nelerin beklediğinden haberim yoktu. Okula, işe yetişme telaşında olanların kalabalığı bitmiş, toplu ulaşım, acelesi olmayanlara kalmıştı. Merdivenin son basamağını geldiğimde sokak sakin ve huzurlu görünüyordu. Sabahın serinliği yerini öğleye geçişin ılıman haline bırakmıştı. Kediler ve martılar duvar diplerine bırakılmış yemleri paylaşıyor, kargalar bu paylaşımdan kendilerine de pay düşecek mi merakıyla olan biteni izliyordu. Her zaman döndüğüm sokağı es geçip ilerledim. Yeni sokak, yeni binalar, yeni yüzler... Tek sokak değiştirince bile karşıma çıkanların farklılığı şaşırttı. Yürümeyi sürdürdüm. Güneş yükselirken bulutsuz gökyüzü alabildiğine maviydi. Karşılaştığım insanların kiminin yüzü tanıdık gelse de bir çoğunu ilk kez görüyordum. Oysa sadece bir sokak değiştirmiştim. Sokağın sonundaki kafenin bahçesinde yaşlı bir çift sabah kahvesi içiyordu. İkisi de sokağa dönük, yan yana san...
Futbol ile yakından ilgilendiğim söylenemez. Takımların kadrolarını bilmem. Hangi futbolcu transfer edilmiş haberdar değilimdir. Dünya kupası maçlarını izlemiyor olmama şaşmamak gerek. Ancak gazetelerin internet sitelerine bakınca, bu yıl kupanın fazla ilgi çekmediği sonucuna ulaştım. Türkiye'nin kupada yer almaması bunun en önemli sebebi diye düşünüyorum. Yan tarafa yeni bir anket koydum. Sizce dünya kupasını kim kazanır diye. Seçenekleri benim favori gördüğüm takımlardan oluşturdum. Seçenekleri beğenmeyenler için diğer seçeneği var. Bakalım okuyucular ne düşünüyor...
Türkiye bu kupada çok iş yapardı...Yazık oldu
YanıtlaSil