Metrodan çıkmak için yürüyen merdivene adımımı attığımda, dışarıda beni nelerin beklediğinden haberim yoktu. Okula, işe yetişme telaşında olanların kalabalığı bitmiş, toplu ulaşım, acelesi olmayanlara kalmıştı. Merdivenin son basamağını geldiğimde sokak sakin ve huzurlu görünüyordu. Sabahın serinliği yerini öğleye geçişin ılıman haline bırakmıştı. Kediler ve martılar duvar diplerine bırakılmış yemleri paylaşıyor, kargalar bu paylaşımdan kendilerine de pay düşecek mi merakıyla olan biteni izliyordu. Her zaman döndüğüm sokağı es geçip ilerledim. Yeni sokak, yeni binalar, yeni yüzler... Tek sokak değiştirince bile karşıma çıkanların farklılığı şaşırttı. Yürümeyi sürdürdüm. Güneş yükselirken bulutsuz gökyüzü alabildiğine maviydi. Karşılaştığım insanların kiminin yüzü tanıdık gelse de bir çoğunu ilk kez görüyordum. Oysa sadece bir sokak değiştirmiştim. Sokağın sonundaki kafenin bahçesinde yaşlı bir çift sabah kahvesi içiyordu. İkisi de sokağa dönük, yan yana san...
Çocuklar çabuk sıkılan canlılar. Oyuncaklardan özellikle, çabuk sıkılıyor. Sıkıldığı oyuncağın kaç liraya alındığını düşünmüyor yavrucak :) Bir yanda oynanmadığı halde evde biriken oyuncaklar bir yanda oyuncak isteyen başka yavrucaklar. Hep düşünmüşümdür bu ikili bir araya gelemez mi diye. Tam benim düşündüğüm gibi olmasa bile bu tip sorunlara yönelik bir site kurulmuş. Adı kendini açıklıyor aslında: Al Oyna Ver.
Sistemi henüz denemedik ama denemeyi düşünüyoruz. Oyuncağı (oyuncakları) seçip belirleyeceğiniz süreyle kiralıyorsunuz. Kira boyunca oyuncak sizde. Oyuncağın gelişi ve gidişi ücretsiz kargo ile sağlanıyor. Hemen akla gelen, bizim de halen aklımıza takılan, hijyen. Hayattaki en değerli varlıklarımızın oynarken zarar görmesi en son isteyeceğimiz şeydir. Sitedeki bilgiye göre oyuncaklar özel ürünlerle temizlendikten sonra 100 derecede steril edilip paketleniyormuş. Karar sizin.
Sitenin adresini vereyim:
Yorumlar
Yorum Gönder
Yorumlarınız denetimimden geçtikten sonra yayınlanacak. Beğenmediklerinizi hakaret içermeyen şekilde ifade edin lütfen.