Metrodan çıkmak için yürüyen merdivene adımımı attığımda, dışarıda beni nelerin beklediğinden haberim yoktu. Okula, işe yetişme telaşında olanların kalabalığı bitmiş, toplu ulaşım, acelesi olmayanlara kalmıştı. Merdivenin son basamağını geldiğimde sokak sakin ve huzurlu görünüyordu. Sabahın serinliği yerini öğleye geçişin ılıman haline bırakmıştı. Kediler ve martılar duvar diplerine bırakılmış yemleri paylaşıyor, kargalar bu paylaşımdan kendilerine de pay düşecek mi merakıyla olan biteni izliyordu. Her zaman döndüğüm sokağı es geçip ilerledim. Yeni sokak, yeni binalar, yeni yüzler... Tek sokak değiştirince bile karşıma çıkanların farklılığı şaşırttı. Yürümeyi sürdürdüm. Güneş yükselirken bulutsuz gökyüzü alabildiğine maviydi. Karşılaştığım insanların kiminin yüzü tanıdık gelse de bir çoğunu ilk kez görüyordum. Oysa sadece bir sokak değiştirmiştim. Sokağın sonundaki kafenin bahçesinde yaşlı bir çift sabah kahvesi içiyordu. İkisi de sokağa dönük, yan yana san...
1 Nisan'dan itibaren kontürden kuruşa geçildi. Daha önce azaldıkça 150 kontür yüklerdim kaç liraya mal olduğunu, kaç günde bittiğini anlamadan. Kontürden kuruşa geçtikten sonra her konuşmanın sonunda konuşmanın kaç dakika sürdüğü, kaç kuruşa mal olduğunu gösteren mesajlar gelmeye başladı. Televizyonda izlediğim reklamlar, internet sitelerindeki kısa incelemeler sonucu birden farkettim ki ciddi anlamda pahalıya konuşuyormuşum.
Aslına bakarsanız cep telefonundan uzun konuşanlardan değilim. Eve gelince telefonumu kapatırım. Buna karşın aylık kontür harcamam 30 lirayı geçiyormuş. Neyse, yarın sabahtan itibaren yeni operatörümde yeni tarifemle aylık 12 liraya 90 dakika konuşacağım. Bu güne kadar verdiğim fazla paraları cahillik primi olarak değerlendireceğim. Zararın neresinden dönsem kardır diyorum.
Yorumlar
Yorum Gönder
Yorumlarınız denetimimden geçtikten sonra yayınlanacak. Beğenmediklerinizi hakaret içermeyen şekilde ifade edin lütfen.