Gölgeleri oldum olsası sevdim. Işığın somut göstergesi gibi geldi bana. Işığın yönüne ve şiddetine göre değişmesini, hayatın farklılaşan akışına benzettim. Uzayan kısalan, koyulaşan belirsizleşen gölgeler... Gölgelerin bu suskun ama etkili varlığı çağrışımlar yaptı ömrüm boyunca. Kökenleri çocukluk yıllarıma kadar uzanıyor belki. Ağaçların uzayan gölgelerini izlerken fark etmiştim ışığın ve karanlığın birbiriyle oyununu. Her gölgenin, öyküsü başkaydı; kimi dinginlik, kimi merak, kimi endişe içerirdi. Sessiz sinema gibi, sözsüz öyküler, giz ile görünen arasındaki ilişkiyi mi yansıtıyor acaba? Gölgelerin etkileyici olmaları biraz da bu yüzden sanırım, hayal gücümüzü işe koymaları. Görünen ile giz arasını doldurması bize kalıyor.
30 Nisan 2010 cuma akşamüstü meydana gelen depreme ilişkin yeni bilgiler var. Kandilli'nin sayfasındaki bilgilerde düzeltmeler yapılmışç Öncelikle depremin derinliği 2,9 değil 4 km'ymiş. İkinci olarak depremin meydana geldiği yer olarak Yenimahalle yazılıydı. Bu bilgi Etimesgut olarak düzeltilmiş. Kandilli'nin sayfasındaki enlem boylamı Google Maps'e girdiğinizde karşınıza depremin merkez üssü çıkıyor. Batıkent'e yakın bir yerde meydana gelmiş deprem. Eskişehir yolu ile İstanbul yolu arasında bir yerde. Aşağıda Yeşil Ok ile gösterilen depremin merkez üssü.
Ankara'da meydana gelen depremin merkezi neresi diye merak edenlere kolaylık olsun dedim. View Larger Map
Yorumlar
Yorum Gönder
Yorumlarınız denetimimden geçtikten sonra yayınlanacak. Beğenmediklerinizi hakaret içermeyen şekilde ifade edin lütfen.