Metrodan çıkmak için yürüyen merdivene adımımı attığımda, dışarıda beni nelerin beklediğinden haberim yoktu. Okula, işe yetişme telaşında olanların kalabalığı bitmiş, toplu ulaşım, acelesi olmayanlara kalmıştı. Merdivenin son basamağını geldiğimde sokak sakin ve huzurlu görünüyordu. Sabahın serinliği yerini öğleye geçişin ılıman haline bırakmıştı. Kediler ve martılar duvar diplerine bırakılmış yemleri paylaşıyor, kargalar bu paylaşımdan kendilerine de pay düşecek mi merakıyla olan biteni izliyordu. Her zaman döndüğüm sokağı es geçip ilerledim. Yeni sokak, yeni binalar, yeni yüzler... Tek sokak değiştirince bile karşıma çıkanların farklılığı şaşırttı. Yürümeyi sürdürdüm. Güneş yükselirken bulutsuz gökyüzü alabildiğine maviydi. Karşılaştığım insanların kiminin yüzü tanıdık gelse de bir çoğunu ilk kez görüyordum. Oysa sadece bir sokak değiştirmiştim. Sokağın sonundaki kafenin bahçesinde yaşlı bir çift sabah kahvesi içiyordu. İkisi de sokağa dönük, yan yana san...
Bir zamanlar ticaretin merkezi durumundaki kent son yıllarda azalan nüfusu ve daralan iş hacmiyle eski hareketli günlerini arıyor. 360.000 kişinin yaşadığı yazılı kentin girişindeki tabelada. Palandöken dağındaki kayak tesisleri turizmi canlandırmış bir ölçüde. Özellikle 2011'de kentte düzenlenecek Üniversiteler Kış Oyunları/Olimpiyatına yönelik beklenti büyük.
Kentin merkezindeki tarihi yapıların durumu içler acısı. Selçuklular'dan kalma Çifte Minareli Medrese'nin minarelerindeki ince işçilik zamanın yıkıcılığına yenilmek üzere. Kente daha önceki ziyaretimin üzerinden 10 yıldan fazla geçti. 10 yıl önceki durumunu bile koruyamamışız ne yazık ki. Kale deseniz, kendi haline ve kaderine terk edilmiş. Avlusunda bir takım kazılar yapılmış ancak o da bakımsızlığın tüm izlerini taşıyor. Çifte Minareli Medrese'nin kapısında görevli bile yok. Yurt dışında tarihi eserlere ne kadar iyi bakıldığını gören birisi olarak eserlerimizin hali içimi daha bir acıtıyor.
En üstte yer alan çiçek fotografı Erzurum'a da baharın geldiğinin müjdecisi gibiydi. Dağlarda kar olsa da, hava serin olsa da doğa baharı muştuluyordu.
iki minarearasında eskimiş yıllar
YanıtlaSilne çok şeye tanıktır kim bilir
bıraksalarda keşke konuşsa
anlatsa şu sari gelini kimin kime kırdırdığını