Metrodan çıkmak için yürüyen merdivene adımımı attığımda, dışarıda beni nelerin beklediğinden haberim yoktu. Okula, işe yetişme telaşında olanların kalabalığı bitmiş, toplu ulaşım, acelesi olmayanlara kalmıştı. Merdivenin son basamağını geldiğimde sokak sakin ve huzurlu görünüyordu. Sabahın serinliği yerini öğleye geçişin ılıman haline bırakmıştı. Kediler ve martılar duvar diplerine bırakılmış yemleri paylaşıyor, kargalar bu paylaşımdan kendilerine de pay düşecek mi merakıyla olan biteni izliyordu. Her zaman döndüğüm sokağı es geçip ilerledim. Yeni sokak, yeni binalar, yeni yüzler... Tek sokak değiştirince bile karşıma çıkanların farklılığı şaşırttı. Yürümeyi sürdürdüm. Güneş yükselirken bulutsuz gökyüzü alabildiğine maviydi. Karşılaştığım insanların kiminin yüzü tanıdık gelse de bir çoğunu ilk kez görüyordum. Oysa sadece bir sokak değiştirmiştim. Sokağın sonundaki kafenin bahçesinde yaşlı bir çift sabah kahvesi içiyordu. İkisi de sokağa dönük, yan yana san...
Dün Elektrik Mühendisleri Odası Ankara Şubesi'nin 2001 yılında yaptığı cumartesi söyleşilerinden birisinin bant çözümlerinden oluşturulan kitapçık geçti elime. Geçtiğimiz yıllarda kaybettiğimiz Sadun Aren ile yapılmış bir söyleşi. Sadun Hoca'nın anılarından oluşan bir kitap okumuş ve yorumlarımı siz değerli okuyucularımla paylaşmıştım. Söyleşinin yapıldığı tarihte, Puslu Camın Arkasından kitabı henüz yayınlanmamış.
Sadun Aren, TİP sürecini anlatarak başladığı söyleşine Türkiye ve dünyanın yaşadığı değişimleri değerlendirerek devam etmiş. Sovyetler Birliği deneyiminin başarısızlıkla sonuçlanması sonrası, sosyalizmin kurulması için önerilen yöntemlerin yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini söylemiş. Öncü bir mücadele ile iktidarı ele geçirip ardından kamulaştırma yoluyla özel mülkiyete son verme şeklinde özetlenebilecek mücadeleye yöntemi yerine, iş yerlerinin yönetimine katılarak zaman içerisinde sömürünün düzeyini azalta azalta sistemi değiştirmenin olanaklı olabileceğini anlatmış. Önemli bir tespiti ise sistem değişikliğinin, yaşama ilişkin tüm sorunları ortadan kaldırmak için gerek ve yeter şart olduğu inancının yanlışlığı. Kadınlar ayrımcılığa mı uğruyor? Devrim sonrası çözülür. Bu yaklaşımın, yani devrimin her derde deva ilaç olduğu düşüncesinin doğru olmadığını, özel sorunlara özel çözümler üretmenin zorunluluğu üzerinde durmuş Sadun Hoca.
Kendini solda tanımlayanların daha çok düşünmesi lazım, nerde hata yapıldı diye. Bunun için yaşanmışlıkları iyi değerlendirmek gerekiyor.
Yorumlar
Yorum Gönder
Yorumlarınız denetimimden geçtikten sonra yayınlanacak. Beğenmediklerinizi hakaret içermeyen şekilde ifade edin lütfen.