Gölgeleri oldum olsası sevdim. Işığın somut göstergesi gibi geldi bana. Işığın yönüne ve şiddetine göre değişmesini, hayatın farklılaşan akışına benzettim. Uzayan kısalan, koyulaşan belirsizleşen gölgeler... Gölgelerin bu suskun ama etkili varlığı çağrışımlar yaptı ömrüm boyunca. Kökenleri çocukluk yıllarıma kadar uzanıyor belki. Ağaçların uzayan gölgelerini izlerken fark etmiştim ışığın ve karanlığın birbiriyle oyununu. Her gölgenin, öyküsü başkaydı; kimi dinginlik, kimi merak, kimi endişe içerirdi. Sessiz sinema gibi, sözsüz öyküler, giz ile görünen arasındaki ilişkiyi mi yansıtıyor acaba? Gölgelerin etkileyici olmaları biraz da bu yüzden sanırım, hayal gücümüzü işe koymaları. Görünen ile giz arasını doldurması bize kalıyor.
Defalarca önünden geçip, her seferinde güzel bir yere benziyor dememize karşın, geçtiğimiz haftasonuna kadar gitmediğimiz mekan: Cafe Lins. Takip ettiğim blogların birinde mekanın adını görüp, web sayfasını ziyaret edince gidip bakmaya karar verdik. İyi de yapmışız.
Güzel dekore edilmiş, rahatlatıcı müzikler çalan bir yermiş. Menüsünde yazanlarla servis edilenler kimi yerlerde uyuşmaz. Çok lezzetli, süslü bir şey beklersiniz menüyü okuyunca. Oysa getirilen, yazanla ilgisizdir. Cafe Lins'de denediğimiz iki kahve ve yanda fotografını gördüğünüz elmalı İspanyol keki, beklentilerimizi fazlasıyla karşıladı. Mozart adlı içinde çikolata likörü ve badem bulunan kahve lezzetliydi. Kek, tek porsiyon istememize karşın iki kişiye yetecek büyüklükte geldi. Et yemekleri 15-20 YTL civarında. Alkollü içeceklerin de(şarap, bira vs) sunulduğu mekanda Avusturya-Almanya'nın elmalı tatlısı apfelstrudel, şinitsel gibi seçenekler var.
adres:
Bestekar Sokak No:84/A Tunalıhilmi - ANKARA
tel (312) 428 23 49
çok huzurlu bir mekandır. Bu mekanı benim keşfim 90'lı yıllara dayanır.
YanıtlaSil