Metrodan çıkmak için yürüyen merdivene adımımı attığımda, dışarıda beni nelerin beklediğinden haberim yoktu. Okula, işe yetişme telaşında olanların kalabalığı bitmiş, toplu ulaşım, acelesi olmayanlara kalmıştı. Merdivenin son basamağını geldiğimde sokak sakin ve huzurlu görünüyordu. Sabahın serinliği yerini öğleye geçişin ılıman haline bırakmıştı. Kediler ve martılar duvar diplerine bırakılmış yemleri paylaşıyor, kargalar bu paylaşımdan kendilerine de pay düşecek mi merakıyla olan biteni izliyordu. Her zaman döndüğüm sokağı es geçip ilerledim. Yeni sokak, yeni binalar, yeni yüzler... Tek sokak değiştirince bile karşıma çıkanların farklılığı şaşırttı. Yürümeyi sürdürdüm. Güneş yükselirken bulutsuz gökyüzü alabildiğine maviydi. Karşılaştığım insanların kiminin yüzü tanıdık gelse de bir çoğunu ilk kez görüyordum. Oysa sadece bir sokak değiştirmiştim. Sokağın sonundaki kafenin bahçesinde yaşlı bir çift sabah kahvesi içiyordu. İkisi de sokağa dönük, yan yana san...
Günler günleri, aylar ayları kovaladı ve bir seneyi daha devirdik. Tam olarak devrilmesine bir iki hafta daha var gerçi ama bitti varsayıp seneyi değerlendireyim istedim. Değerlendirme derken, sadeceozgur adlı blog sayfasının değerlendirmesi olacak yapacağım elbette. 2004 yılı sonunda başladığım blog maceramın en üretken yılını geçirmişim. Yazı sayılarına bakınca, 2004'ü değerlendirme dışı tutarak mart-nisan-mayıs-haziran-eylül ve aralık aylarında ortalama yazı sayısı 10'un üzerine çıkıyor. Mart 2008'in olağandışı yüksek olması nedeniyle (42 yazı) mart ayları ortalaması en yüksek olan ay olarak ortaya çıkıyor: 20,5 yazı. Gerçi 2008'i dışarda tutsak bile mart, en verimli geçen ay oluyor ancak diğer aylarla arasındaki fark azalıyor. Sayfa erişim istatistislerine bakınca (merak edenler buradan inceleyebilir) okuyucuların ziyareti de mart ayında tavan yapıyor.
Sayfayı oluşturan yazıların içeriklerine göre tasnifi ise dengeli bir görüntü arz ediyor. Kitap tanıtım yazılarıyla teknik içerikliler at başı gidiyor. Mekan yorumları ile gezi ve film yazıları ise birbirine yakın sayılarda yer alıyor. Tiyatro, diğerlerinden epey geride. Bu duruma çok şaşmamak lazım. Aşağı yukarı her ay bir oyun izlesem bile yaz aylarında oyun olmayışını dikkate alınca, yazıların sayısının az olması sürpriz değil.
Yazmaktan sıkıldığımda sayfayı ihmal etsem bile 2009'da da yeni yazılarla bilgisayar ekranlarında olmaya devam edeceğim. Şimdiden iyi seneler....
Yorumlar
Yorum Gönder
Yorumlarınız denetimimden geçtikten sonra yayınlanacak. Beğenmediklerinizi hakaret içermeyen şekilde ifade edin lütfen.