Metrodan çıkmak için yürüyen merdivene adımımı attığımda, dışarıda beni nelerin beklediğinden haberim yoktu. Okula, işe yetişme telaşında olanların kalabalığı bitmiş, toplu ulaşım, acelesi olmayanlara kalmıştı. Merdivenin son basamağını geldiğimde sokak sakin ve huzurlu görünüyordu. Sabahın serinliği yerini öğleye geçişin ılıman haline bırakmıştı. Kediler ve martılar duvar diplerine bırakılmış yemleri paylaşıyor, kargalar bu paylaşımdan kendilerine de pay düşecek mi merakıyla olan biteni izliyordu. Her zaman döndüğüm sokağı es geçip ilerledim. Yeni sokak, yeni binalar, yeni yüzler... Tek sokak değiştirince bile karşıma çıkanların farklılığı şaşırttı. Yürümeyi sürdürdüm. Güneş yükselirken bulutsuz gökyüzü alabildiğine maviydi. Karşılaştığım insanların kiminin yüzü tanıdık gelse de bir çoğunu ilk kez görüyordum. Oysa sadece bir sokak değiştirmiştim. Sokağın sonundaki kafenin bahçesinde yaşlı bir çift sabah kahvesi içiyordu. İkisi de sokağa dönük, yan yana san...
Sektörel fuarların kimileri ilgili sektörlerince kabul görmüş durumda. Hannover Messe adlı şirketin CEBIT adı altında düzenlediği iki fuar, CEBIT Bilişim ve CEBIT Yayıncılık (resmi adları daha uzun olmakla birlikte) bu tür fuarlardan. Her sene kasım ayı, CEBIT Yayıncılık ayı oldu artık. Bu yıl 12. düzenlenen fuarın yanı sıra bu kez WOW oteline alınan konferans, üst düzey yabancı konuşmacılarıyla yararlı geçti.
20 kasım perşembe günü başlayıp 23 kasım pazar günü sona eren fuar gene iki ayrı salında gerçekleştirildi. Daha çok son kullanıcıya yönelik ürünlerin sergilendiği 10 numaralı salon uydu alıcısı satan şirketlerin standlarıyla doluydu. TURKSAT'ın sayısal kablo yayınlarıyla ilgili yeni markası olan Teledünya'nın da tanıtımını yaptığı stand ilgi çekiciydi. D-SMART, Sony ve Sanyo iki salon arasındaki girişte ürünlerini sergilemeyi seçmişlerdi. 9 numaralı salonda TRT, Çocuk kanalı başta olmak üzere yeniliklerini tanıttı. Yayın sektörünün profesyonellerine hitabeden 9 nolu salonda bu yıl yabancı şirketlerden çok bu şirketlerin Türkiye temsilciliğini yapan yerli satıcıların standları göze çarpıyordu. Bu durumun nedeni Amsterdam'da yapılan IBC fuarı olabilir. Türkiye'deki büyük alıcılar kullanacakları cihazları seçmek için IBC fuarına gidiyor çoğunlukla. CEBIT Yayıncılk fuarına ise yerel yayıncılar ilgi gösteriyor, ki onların alımlarını yerli temsilcilerle karşılamayı yeterli görüyor büyük şirketler.
Konferans fuarın ilk iki günü yapıldı. Her sene fuar alanının üst katı kullanılırdı, ancak bu kez fuar alanına yürüyerek 15/20 dakika mesafedeki WOW Otel seçilmiş. Başlangıçta fuar ve konferansın web sayfasındaki duyurularda ücretli olacağına ilişkin bilgi verildi. Sonradan bu duyuru kaldırılmış olsa bile izleyici sayısı oldukça düşük kaldı. Özellikle ikinci gün salonun büyük bölümü boş kaldı. Sunumlara geçersek, kabaca bir değerlendirmeyle ilk gün IPTV konulu (ne yazık ki birbirini tekrarlayan), ikinci gün ise sayısal karasal yayın, uydu üzerinden geniş bant internet, mobil tv ve hd (yüksek tanımlamalı televizyon) gibi farklı konularda ilgi çekici sunumlar yer aldı.
George Waters (Uluslararası Yayıncılık Akademisi Başkanı), Alexander Shulzycki (EBU Temsilcisi), İhsan Alkım (Vestel), Vadi Dipçin (Turkcell), Allan Arthurs (Sony), Volkan Nur (Cisco), Daniel Sauvet-Goichon (Digitag), Ali Korur (Eutelsat) ve Bernard Pauchon (TDF) sunum yapanlar arasında yer aldı.
Konferansın ikinci günü Eutelsat'tan Ali Korur'un başkanlığında Her Yerde Dijital-Tüketiciye Pazarlama Unsurları başlıklı oturum gerçekleşti. Bu oturumda Ali Korur, Eutelsat'ın Tooway adlı projesinden bahsetti. Çift yönlü geniş bant internet servisini uydu üzerinden vermek üzere geliştirilen proje ile ADSL hizmetinin ulaştırlamısnda sorunlar yaşanan bölgelere uygun fiyatlı çözümler sunulmasının hedeflendiğini anlattı. Bernard Pauchon, TDF'in mobil tv işletmeciliği deneyimlerini aktardığı sunumunun sonunda Türkiye'de mobil tv işletmeciliğinde uygun ortaklarla hareket etmeye hazır oldukları mesajını verdi. Daniel Sauvet-Goichon ise karasal yayınlarını sayısala dönüşümü sürecinde Avrupa ülkelerinin yaşadıklarını aktardı. Ülkemizde 2006 yılında kesilen kurdela sonrası fazla yol alınamayan sayısal karasal yayıncılık, analog frekansların boşa çıkartılması için tercihten çok zorunluluk olarak önümüzde duruyor.
Yorumlar
Yorum Gönder
Yorumlarınız denetimimden geçtikten sonra yayınlanacak. Beğenmediklerinizi hakaret içermeyen şekilde ifade edin lütfen.