Metrodan çıkmak için yürüyen merdivene adımımı attığımda, dışarıda beni nelerin beklediğinden haberim yoktu. Okula, işe yetişme telaşında olanların kalabalığı bitmiş, toplu ulaşım, acelesi olmayanlara kalmıştı. Merdivenin son basamağını geldiğimde sokak sakin ve huzurlu görünüyordu. Sabahın serinliği yerini öğleye geçişin ılıman haline bırakmıştı. Kediler ve martılar duvar diplerine bırakılmış yemleri paylaşıyor, kargalar bu paylaşımdan kendilerine de pay düşecek mi merakıyla olan biteni izliyordu. Her zaman döndüğüm sokağı es geçip ilerledim. Yeni sokak, yeni binalar, yeni yüzler... Tek sokak değiştirince bile karşıma çıkanların farklılığı şaşırttı. Yürümeyi sürdürdüm. Güneş yükselirken bulutsuz gökyüzü alabildiğine maviydi. Karşılaştığım insanların kiminin yüzü tanıdık gelse de bir çoğunu ilk kez görüyordum. Oysa sadece bir sokak değiştirmiştim. Sokağın sonundaki kafenin bahçesinde yaşlı bir çift sabah kahvesi içiyordu. İkisi de sokağa dönük, yan yana san...
Spam olarak adlandırılan, reklam amaçlı-elektronik posta adresi toplama amaçlı-zararlı içerikleri bilgisayarınıza göndermek amaçlı iletilere her gün bir yenisi ekleniyor. Kimilerinin altına, yazılanların doğruluğunu göstermek/kanıtlamak amacıyla gerçek kişilerin adları, telefonları da ekleniyor.
İnternet kullanımı için en azından okur-yazar olmanın zorunlu olduğunu düşününce, Microsoft bedava para dağıtıyormuş, Nokia bedavaya telefon verip denetecekmiş, bilmem kim havadan ne kazandırıyormuş gibi ipe sapa gelmez iddiaları içeren iletilere inanıp sağa sola gönderenlerin aklına şaşıyorum. Bu durumun en önemli nedeninin, gittikçe yaygınlaşan, çalışmadan/emek harcamadan bir şeylere sahip olunabileceğine yönelik inanç olduğunu düşünüyorum. Aslında bu durumun günde 5 dakika spor yaparak formda kalabileceğine, istediğini sınırsızca yiyerek alacağı hap ile zayıflayabileceğine inanlarla hiç farkı yok.
Kıymetli varlığımız aklımızı kullanalım, kullanmayanları uyaralım...
İnternet kullanımı için en azından okur-yazar olmanın zorunlu olduğunu düşününce, Microsoft bedava para dağıtıyormuş, Nokia bedavaya telefon verip denetecekmiş, bilmem kim havadan ne kazandırıyormuş gibi ipe sapa gelmez iddiaları içeren iletilere inanıp sağa sola gönderenlerin aklına şaşıyorum. Bu durumun en önemli nedeninin, gittikçe yaygınlaşan, çalışmadan/emek harcamadan bir şeylere sahip olunabileceğine yönelik inanç olduğunu düşünüyorum. Aslında bu durumun günde 5 dakika spor yaparak formda kalabileceğine, istediğini sınırsızca yiyerek alacağı hap ile zayıflayabileceğine inanlarla hiç farkı yok.
Kıymetli varlığımız aklımızı kullanalım, kullanmayanları uyaralım...
Yorumlar
Yorum Gönder
Yorumlarınız denetimimden geçtikten sonra yayınlanacak. Beğenmediklerinizi hakaret içermeyen şekilde ifade edin lütfen.