İkinci yarıya çok daha istekli başladı Fenerbahçe. İkinci gol için rakip kaleye yüklenirken yaptığı ataklar özellikle sol kanatta Kostiç'in yaptığı ortalara dayanıyordu. 60 ile 65. dakikalar arasında Rangers beraberlik golüne çok yaklaşsa da savunma ve kaleci İrfan Can'ın gününde olması umutlarımızı sürdürmeye yetti. İkinci gol, sağ kanattan gelişen atak sonucu geldi. İkinci golün ardından J ose Mourinho'nun yaptığı değişiklikler ile çok daha baskılı bir futbol ortaya koyduk. Üçüncü gole çok yaklaştığımız ataklar olsa da ne yazık ki şutlar kaleyi bulmadı. Rangers'ın arada bulduğu net fırsatlarda ise İrfan Can başarılıydı. Şimdi uzatmalarda ve belki de penaltı atışlarında belirlenecek tur atlayan takım. Uzun zamandır izlediğim en heyecanlı ikinci yarı olduğunu ekleyerek notlarımı sonlandırayım. Sonuç ne olursa olsun, 3-1'lik ilk maçı çevirmeyi başardı Fenerbahçe. Tebrikler, umarım turu geçen taraf olmayı da başarırlar.
Yüzyıllık Yalnızlık, Kolera Günlerinde Aşk, Benim Hüzünlü Orospularım, Kırmızı Pazartesi gibi birbirinden tanınmış eserlerin yazarı Marquez'in Şili'li yönetmen Miguel Littin'in 1985 yılında yaptığı iki aylık kaçak Şili belgeseli çekimi macerasını kaleme aldığı anlatı roman Şili'de Gizlice. Türkçe'ye çevirisini İlknur Özdemir yapmış.
Allende döneminde halkın aydınlanmasına destek olması için filmler yapan, Halk Birliği'nin destekçilerinden Littin, 11 Eylül 1973'de (ne ilginç tesadüf değil mi? 11 Eylül 1973-12 Eylül 1980) Amerika destekli darbe ile Pinochet'in iktidara yerleşmesinin ardından canını zor kurtarmış ve önce Meksika'da sonra Mardid'de yaşamını sürdürmüş. 1985 yılında Şili'nin diktatörlük altında geçirdiği 12 yılda yaşadığı dönüşümü dünyaya anlatmak için gizlice ülkeye gelip, birbirinden bağımsız ve habersiz 5 film ekibiyle 2 ay sürecek çekimler yapmış. Kitap, bu süreci anlatıyor. Marquez, Littin ile 1986 yılında saat süren söyleşiler yapmış ve sonunda 600 sayfalık anlatı metni ortaya çıkmış. Kitabın başındaki sunuş yazısında, bu 600 sayfanın 150 sayfalık anlatı-roman haline çevrilme sürecini özetlemiş. Kimi isimleri ve yerleri, halen Şili'de yaşayanlara zarar gelmesini önlemek adına değiştirmişler.
156 sayfalık Türkçe çevirisini bir kaç saat içinde okudum. Son derece akıcı bir dil kullanılmış. Anlatılan zaten ilgi çekici bir öykü. Polisiyeyi andıran takipler, politik değerlendirmeler, tarihsel bilgiler başka bir değişle heyecan yaratacak tüm kurgusal malzeme var. Kitabı daha ilgi çekici kılan tüm bu malzemenin kurgusal değil tamamen gerçek oluşu. Kitapta çekim macerası anlatılan belgesel Acta General de Chile adıyla 1986 yılında izleyici ile buluşmuş.
1985'li yılların, yani darbenin ardından geçen 12 yılın, Şili halkı üzerinde yarattığı en temel farklılık sessizlik olmuş. Zaten çok konuşkan olmayan Şili halkı, gizli polisten korkusundan iyice sessizleşmiş. Zenginin daha zengin fakirin iyice fakirleştiği ülkede bir çok insan öldürülmüş, sürülmüş, kaybedilmiş. 2006 yılında Santiago'da ölen Pinochet ve yaptıklarına ilişkin geniş haberi buradan okuyabilirsiniz.
Yorumlar
Yorum Gönder
Yorumlarınız denetimimden geçtikten sonra yayınlanacak. Beğenmediklerinizi hakaret içermeyen şekilde ifade edin lütfen.