Gölgeleri oldum olsası sevdim. Işığın somut göstergesi gibi geldi bana. Işığın yönüne ve şiddetine göre değişmesini, hayatın farklılaşan akışına benzettim. Uzayan kısalan, koyulaşan belirsizleşen gölgeler... Gölgelerin bu suskun ama etkili varlığı çağrışımlar yaptı ömrüm boyunca. Kökenleri çocukluk yıllarıma kadar uzanıyor belki. Ağaçların uzayan gölgelerini izlerken fark etmiştim ışığın ve karanlığın birbiriyle oyununu. Her gölgenin, öyküsü başkaydı; kimi dinginlik, kimi merak, kimi endişe içerirdi. Sessiz sinema gibi, sözsüz öyküler, giz ile görünen arasındaki ilişkiyi mi yansıtıyor acaba? Gölgelerin etkileyici olmaları biraz da bu yüzden sanırım, hayal gücümüzü işe koymaları. Görünen ile giz arasını doldurması bize kalıyor.
Datça'nın kendine has bir havası var. Gidip de büyülenmeyen yoktur sanırım. Yolunun bozukluğundan ve büyük bölümünün sit alanı olmasından kaynaklı bozulmamışlığı sadece doğasına ait bir özellik değil. İnsanı da bozulmamış. Anadolu insanının sıcaklığı ve içtenliği Datça'da halen hissediliyor. Datça'da Zaman adlı kitap Nihat Akkaraca tarafından yazılmış-derlenmiş. Öyküler, yöre insanının anılarından oluşuyor. 20 öykü içerisinde güldüren de var ağlatan da. Emine Teyze ve Bilgisayar gibi günümüzde geçen öyküler olsa bile çoğunlukla eskileri anlatıyor. Datça'nın eski yaşantısına ait bir çok bilgi içeriyor. İlçe merkezinin şimdiki yerinden önce Reşadiye'de olduğunu, İstanbul'dan İskenderun'a giden bir vapur olduğunu kitaptan öğrenmiş oldum. Ayrıca Umuda Yürüyenler adlı öyküde Köy Enstitüleri'nin ne doğru bir model olduğunu bir kez daha anladım.
Nihat Akkaraca, Eski Datça mahallesinde 1931 yılında doğmuş. İlkokulu Datça'da okumuş, ilçede ortaokul olmadığı için köy işlerine yardımcı olmaya başlamış. 1951'de askere gitmiş. Askerlik sonrası önce İzmir'e sonra Ankara'ya gitmiş. Ankara'da çalışırken İngilizce öğrenmiş kendi kendine. Bir Amerikan şirketine çevirmen olarak girmiş. İngilizce kitaplardan elektronik öğrenmiş ve 1986'da Datça'ya dönüp elektronik işiyle uğraşmaya başlamış. Bu arada evlenmiş 2 kızı olmuş.
2000 yılında Datça Yerel Tarih Grubu'nun kurucuları arasında yer almış. Kitabı oluşturan öyküleri Zürih'te yayın yapan Lora Radyosu'nda kendi sesinden yayınlanmış. Haziran 2006'da TRT 1'di Bir İnsan Bir Hikaye adlı programda yaşamını anlatmış.
Nihat Akkaraca, Eski Datça mahallesinde 1931 yılında doğmuş. İlkokulu Datça'da okumuş, ilçede ortaokul olmadığı için köy işlerine yardımcı olmaya başlamış. 1951'de askere gitmiş. Askerlik sonrası önce İzmir'e sonra Ankara'ya gitmiş. Ankara'da çalışırken İngilizce öğrenmiş kendi kendine. Bir Amerikan şirketine çevirmen olarak girmiş. İngilizce kitaplardan elektronik öğrenmiş ve 1986'da Datça'ya dönüp elektronik işiyle uğraşmaya başlamış. Bu arada evlenmiş 2 kızı olmuş.
2000 yılında Datça Yerel Tarih Grubu'nun kurucuları arasında yer almış. Kitabı oluşturan öyküleri Zürih'te yayın yapan Lora Radyosu'nda kendi sesinden yayınlanmış. Haziran 2006'da TRT 1'di Bir İnsan Bir Hikaye adlı programda yaşamını anlatmış.
"Datça'da Zaman"ı bloğunuzda yaımlamış olmanız beni oldukça mutlu etti. Kitap ve içindeki öykülere yüzeysel bakmadığınızı anladım. Onlara daha derin bakan okuyucularımdan iyi yorumlar almaya başladım. Bu beni çok mutlu etti. Keşke siz Datça'dayken tanışsaydık. Ama bir daha datça'ya gelirseniz tanışıp konuşmak isterdim. Bloğunuzun linkini kendi bloğuma koyacağım. Tekrar görüşmek üzere, Özgür. Nihat Abi
YanıtlaSilİşte benim takma adım da bu...
Nihat Abi,
YanıtlaSilUmarım yolumuz yeniden Datça'ya düşer. Tanışmayı ben de çok isterim.