Metrodan çıkmak için yürüyen merdivene adımımı attığımda, dışarıda beni nelerin beklediğinden haberim yoktu. Okula, işe yetişme telaşında olanların kalabalığı bitmiş, toplu ulaşım, acelesi olmayanlara kalmıştı. Merdivenin son basamağını geldiğimde sokak sakin ve huzurlu görünüyordu. Sabahın serinliği yerini öğleye geçişin ılıman haline bırakmıştı. Kediler ve martılar duvar diplerine bırakılmış yemleri paylaşıyor, kargalar bu paylaşımdan kendilerine de pay düşecek mi merakıyla olan biteni izliyordu. Her zaman döndüğüm sokağı es geçip ilerledim. Yeni sokak, yeni binalar, yeni yüzler... Tek sokak değiştirince bile karşıma çıkanların farklılığı şaşırttı. Yürümeyi sürdürdüm. Güneş yükselirken bulutsuz gökyüzü alabildiğine maviydi. Karşılaştığım insanların kiminin yüzü tanıdık gelse de bir çoğunu ilk kez görüyordum. Oysa sadece bir sokak değiştirmiştim. Sokağın sonundaki kafenin bahçesinde yaşlı bir çift sabah kahvesi içiyordu. İkisi de sokağa dönük, yan yana san...
Malum bir dönemdir NTV'nin Football Tycoon adlı oyununun müdavimi olduğumu yazmıştım. Sonuçta bir bilgisayar oyunu. Çeşitli parametrelere göre maçların sonuçları belirleniyor. Ancak oyunda öyle ilginçlikler olmaya başladı ki oyunun idarecilerine bir e-posta gönderip, bence oyundaki bug'ın düzeltilmesini aksi durumda takımımı silip blogumda bu durumu açıklayacağımı söyledim. Yaklaşık 24 saat geçti iletiyi göndereli. herhangi bir yanıt gelmedi. Bunun üzerine kısa süre önce takımımı sildim.
Gelelim bug'a. Aslında bug'dan ziyade saçmalık da denebilir belki bu duruma. Takımım 4-2 ileride oynarken 69. dakika'da 2 adet penaltı golü yemiş. Takıldığım nokta aynı dakikada iki penaltı golü. 69 ve 70. dakikalar bile değil. Her iki gol de penaltıdan ve her ikisi de aynı dakikada. Belli ki yazılımı geliştirenler böyle bir duruma karşı kontrol koymayı unutmuşlar. Sonuçta bir dönem zamanımı çalan bir oyundan kurtulduğum için sevinmeliyim aslında.
Halen bu oyunda yer alanlara bir iki tavsiyem olacak. Ben hemen hemen hiç yapmadım ancak kazanmak istiyorsanız yapmanız gereken çok basit. Maçlar 17'de başlıyor. Siz 16.55 gibi casus gönderin. Rakibin oyun sistemine göre kendinizinkini değiştiriverin ve kazanın. Bir çok oyuncu bunu yapıyor ve yaptığını çeşitli bloglarda yazıyor. Şimdi bir oyunu bu kadar zevkten ve heyecandan mahrum bırakan casusluk özelliği neden konulur? Bu özellik varken onu kullanıp kazanmak kime ne zevk verir? İnsanlar böylesi oyunlara neden vaktini ayırır? ve hatta bu satırların yazarı neden parmaklarını yorar? Siz, neden gözlerinizi yorup bu saçma yazıyı okursunuz....
Neyse, saçmalığa son.
Yorumlar
Yorum Gönder
Yorumlarınız denetimimden geçtikten sonra yayınlanacak. Beğenmediklerinizi hakaret içermeyen şekilde ifade edin lütfen.