Dalgaların sesini dinlemeyi seviyorum. Huzur veriyor. Kimi arkadaşlarım denize girip, suların içinde oynuyor. Bense denizi seyretmeyi, dalgaları dinlemeyi tercih ediyorum. Havalar soğumaya başladı. Kalabalık azaldı. Çocuk parkında yaramazların cıvıltıları yok artık. Salıncağın gölgesinde pinekleyen bir kaç arkadaş var parkta canlı namına. Sabah, daha güneş doğmadan gelip oltasını sandalyeye sabitleyen adam da olmasa, sahile de gelen yok. Kasabanın bu halini seviyorum. Tüm kasabanın tek sahibi bizmişiz gibi geliyor. Yemek bulduğumuz sürece değmeyin keyfimize. Adam bugün balık tutabilecek mi acaba?
Kışın yaz fotograflarına bakıp heveslenmiştim. Hatta birisini sayfama koymuştum kış ortası. Şimdi benzer bir durum oluştu :) Bu kez yaz ortasında kışa özlem duyuyorum. Geçtiğimiz yıllara kıyasla gene de dayanılabilir giden bu yaz, NTV'nin hava durumunda gösterdiği baraj doluluk oranlarına bakılırsa susuz geçecek gibi. Son izlediğimde Ankara için %1'in altında doluluk olduğu gösteriliyordu. Bu durumda halimiz harap.
Yandaki fotograf 2005 yılı kışına ait. Ankara'nın en çok kar yağan semtlerinin birinde, ormanlık alanda yapılan kış pikniği (sucuk partisi) sonrası yaptığımız kardan adamın tarihe kazınan izi :) Kendisi çoktaaan eridi, su olup toprağa karıştı...
Yorumlar
Yorum Gönder
Yorumlarınız denetimimden geçtikten sonra yayınlanacak. Beğenmediklerinizi hakaret içermeyen şekilde ifade edin lütfen.