İkinci yarıya çok daha istekli başladı Fenerbahçe. İkinci gol için rakip kaleye yüklenirken yaptığı ataklar özellikle sol kanatta Kostiç'in yaptığı ortalara dayanıyordu. 60 ile 65. dakikalar arasında Rangers beraberlik golüne çok yaklaşsa da savunma ve kaleci İrfan Can'ın gününde olması umutlarımızı sürdürmeye yetti. İkinci gol, sağ kanattan gelişen atak sonucu geldi. İkinci golün ardından J ose Mourinho'nun yaptığı değişiklikler ile çok daha baskılı bir futbol ortaya koyduk. Üçüncü gole çok yaklaştığımız ataklar olsa da ne yazık ki şutlar kaleyi bulmadı. Rangers'ın arada bulduğu net fırsatlarda ise İrfan Can başarılıydı. Şimdi uzatmalarda ve belki de penaltı atışlarında belirlenecek tur atlayan takım. Uzun zamandır izlediğim en heyecanlı ikinci yarı olduğunu ekleyerek notlarımı sonlandırayım. Sonuç ne olursa olsun, 3-1'lik ilk maçı çevirmeyi başardı Fenerbahçe. Tebrikler, umarım turu geçen taraf olmayı da başarırlar.
Yolculuğun tek kusurlu yanı Sabiha Gökçen'in oldukça yetersiz terminal binası. Yakınlarda hesaplı, saatlik oda kiralayabileceğiniz bir otel olmadığı için küçük bekleme salonunda oturmak zorunda kalıyorsunuz. Sabahın 5'e 20 kalasında uçak kalkacağından geceyi uykusuz geçiriyorsunuz. Check-in işlemine gece 2 gibi başlıyorlar. Pasaport kontrolü, güvenlik derken zaman geçip gidiyor zaten. Bir gün öncesinden dinlenmiş olmakta fayda var. Dönüş de zor oluyor. Uçak Bratislava saatiyle (Türkiye'den bir saat geri) 23'de kalkıyor. İstanbul'a 02.10'da iniyor. Ben ankara'ya devam edeceğimden ve ilk uçak 07'de olduğundan bir gecemi daha uykusuz geçirmek zorunda kaldım.
Bratislava'nın para birimi Euro değil. Neyseki havaalanındaki işletmeler Euro da kabul ediyor. Viyana'ya giden otobüsler havaalanının çıkışındaki park yerinden hareket ediyor. Sky Europe'un orada bir durağı var. Otobüsler lüks. Bizim gittiğimiz Volvo marka konforlu bir araçtı. Önce Bratislava merkezine doğru gidip, kent girişinde bir köprüden yolcu alıyor. Tuna kıyısında şirin bir kent görebildiğim kadarıyla Slovakya'nın başkenti. Ardından kısa sürede sınırı geçip (Bratislava ile Avusturya sınırı arası 20-25 km bile yok sanırım) Viyana havaalanına geliyor. Burada indireceklerini bırakıp Viyana merkezine yakın Erdberg'e ulaşıyor.
Erdberg, U3 metro hattı üzerinde bir istasyon. Zaten Viyana'da toplu ulaşım ağının bir yerinden girseniz istediğiniz noktaya ulaşmanız oldukça kolay oluyor. Ankara'ya kıyasla sanırım daha küçük olan kent 6 metro ağına, sayısız tramvay ve otobüslere sahip. Duraklarda hem tabelalar var saatleri gösteren. Kimilerinde ise elektronik tabelalarla tramvayın gelmesine ne kadar kaldığı gösteriliyor. Günlük kart (24 saatlik: 5,70 €), 48 saatlik, 72 saatlik kartlar kalma sürenize göre avantajlı. Tek binişlik biletler genellikle 24 saatlik bilet ile yapacağınız yolculukları hesapladığınızda pahalıya geliyor. 72 saatlik olanı 13,60 €. Haftalık kart var bir de ancak bu 7 günlük kart değil. Yani pazartesinden başlıyor pazara kadar. O kartı alırken dikkat etmek lazım. Aldığınız kartı metro girişlerinde, otobüs ve tramvayların içindeki makinelerde damgalatmanız gerekiyor (validate etmek -geçerli kılmak- diyorlar). Bilet kontrolü düzensiz aralıklarla yapılıyor. Biletsiz yakalanırsanız cezası büyük. Viyana'da toplu ulaşım ile ilgili ayrıntıları buradan okuyabilirsiniz. İstasyonlarda ücretsiz olarak dağıtılan Viyana ulaşım haritası, kent ile ilgili bilgileri de içeriyor. Metro haritasına buradan da ulaşabilirsiniz.
Yorumlar
Yorum Gönder
Yorumlarınız denetimimden geçtikten sonra yayınlanacak. Beğenmediklerinizi hakaret içermeyen şekilde ifade edin lütfen.