Platformun duyurusu aşağıda :)
22 Temmuz 2008 Salı günü saat 16.00‘da, yerleşkemizde, ODTÜ Postanesi‘nin önünde kalan kavşakta buluşuyoruz...
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı İ. Melih Gökçek‘in yapmış olduğu "ODTÜ‘yü yıkarız, yıkılmaması için tek yolları var, o da Başbakan‘dan özel af istemeleri" gibi dünyanın en komik açıklamasını yapabilen ve bir devlet üniversitesine 1 milyon 800 bin YTL "ceza" kesebilen bir zihniyete karşı, ilkel toplum ahlakına karşı, 12 Eylül sonrası gençliğin suskunluğuna karşı, karşıdevrime karşı, asıl darbecileri görmezden gelip kurunun yanında yaşı da yakmak isteyen ve sıkı muhaliflerini de darbeci-dolandırıcı-terörist diye etiketlemeye cüret edenlere karşı, gerçek darbecilere karşı, 1 Mayıs‘ta asıl terörü estirenlere karşı, özgürlüğü sadece "türban" üzerinden savunanlara karşı inatla var olmaya devam edeceğimizi göstermek adına; Mahatma Gandhi‘den, Mustafa Kemal‘den, Deniz Gezmiş‘ten, Nazım Hikmet‘ten, John Lennon‘dan da ilham alarak, ODTÜ‘yü ve ODTÜ‘ye sahip çıkanları, 68‘in sert delikanlılarını da selamlayarak pasif direnişe ve okullar açıldıktan hemen sonra da aktif eylemlere davet ediyoruz...Gökçek zihniyetli herkese karşı, karşıdevrime karşı, vahşi rant düşüncesine karşı, Başkent insanını yaz ortasında günlerce susuz bırakan ve ardından da arsenikli suyu başkentlilere layık görenlere karşı, bilimsellikten uzak popülist politikalar yürütenlere karşı, "ODTÜ‘yü yıkarız, akıllı olun"culara karşı, ODTÜ Ruhu‘na sahip çıkan herkesi -iç tartışmalarını bir süreliğine kenara bırakarak- samimiyetle "karşı eylem"e davet ediyoruz... Bu buluşmada, herhangi bir siyasi partinin, örgütün ya da bir başka oluşumun bayrağının, flamasının ya da pankartının getirilmemesini önemle rica ediyoruz. Herkes kendisince bir şeyler hazırlasın, deriz. Hiç olmazsa bu davetimizi basına, internet dehlizlerine, arkadaşlarınıza yayın, yayabildiğiniz kadar. Tepikimizi duyurmak, gençliğin daha keskin biçimlerde uyanışına bir nebze de olsa katkıda bulunmak için birlik olmalıyız...
22 Temmuz 2008 Salı, Saat 16.00‘da ODTÜ Postanesi önündeki yolu kapatıp 5 dakika boyunca yerde yatıyoruz...
Elinde sürahi ile şov yapan Melih Gökçek‘i ve yandaşlarını, iş makineleriyle ODTÜ‘ye bekliyoruz...Böyle bir deli cesareti kendilerinde var ise, bizlerde de İsrail tanklarının üzerine çıkan Filistinli çocukların ruhu var..."Siz Gökçek‘i bilmezsiniz, ODTÜ‘yü yıkar" diyorlar ey ahali. Bizler de diyoruz ki "Biri ODTÜ‘yü yıkarsa ancak suyla-sabunla yıkar."Bunu, Gökçek ve Gökçek zihniyetlilere göstermek adına, "şimdiden" buluşalım...
Sayıları 100.000‘i bulan ODTÜ öğrencilerine ve mezunlarına ve çalışanlarına ve ODTÜ‘yü yalnız bırakmayan herkese, kalbi gençlikle çarpan herkese...
ODTÜ‘den selam olsun!
"Bizi yok edecekler şunlardır: İlkesiz siyaset; vicdanı sollayan eğlence; çalışmadan zenginlik; bilgili ama karaktersiz insanlar; ahlâktan yoksun bir iş dünyası; insan sevgisini alt plana itmiş bilim; özveriden yoksun bir din anlayışı." (...) "Dünyada görmek istediğiniz değişikliğin kendisi siz olun..."
ODTÜ‘yü Yıkmak "Güven-Özveri-Tecrübe" İster Platformu
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı İ. Melih Gökçek‘in yapmış olduğu "ODTÜ‘yü yıkarız, yıkılmaması için tek yolları var, o da Başbakan‘dan özel af istemeleri" gibi dünyanın en komik açıklamasını yapabilen ve bir devlet üniversitesine 1 milyon 800 bin YTL "ceza" kesebilen bir zihniyete karşı, ilkel toplum ahlakına karşı, 12 Eylül sonrası gençliğin suskunluğuna karşı, karşıdevrime karşı, asıl darbecileri görmezden gelip kurunun yanında yaşı da yakmak isteyen ve sıkı muhaliflerini de darbeci-dolandırıcı-terörist diye etiketlemeye cüret edenlere karşı, gerçek darbecilere karşı, 1 Mayıs‘ta asıl terörü estirenlere karşı, özgürlüğü sadece "türban" üzerinden savunanlara karşı inatla var olmaya devam edeceğimizi göstermek adına; Mahatma Gandhi‘den, Mustafa Kemal‘den, Deniz Gezmiş‘ten, Nazım Hikmet‘ten, John Lennon‘dan da ilham alarak, ODTÜ‘yü ve ODTÜ‘ye sahip çıkanları, 68‘in sert delikanlılarını da selamlayarak pasif direnişe ve okullar açıldıktan hemen sonra da aktif eylemlere davet ediyoruz...Gökçek zihniyetli herkese karşı, karşıdevrime karşı, vahşi rant düşüncesine karşı, Başkent insanını yaz ortasında günlerce susuz bırakan ve ardından da arsenikli suyu başkentlilere layık görenlere karşı, bilimsellikten uzak popülist politikalar yürütenlere karşı, "ODTÜ‘yü yıkarız, akıllı olun"culara karşı, ODTÜ Ruhu‘na sahip çıkan herkesi -iç tartışmalarını bir süreliğine kenara bırakarak- samimiyetle "karşı eylem"e davet ediyoruz... Bu buluşmada, herhangi bir siyasi partinin, örgütün ya da bir başka oluşumun bayrağının, flamasının ya da pankartının getirilmemesini önemle rica ediyoruz. Herkes kendisince bir şeyler hazırlasın, deriz. Hiç olmazsa bu davetimizi basına, internet dehlizlerine, arkadaşlarınıza yayın, yayabildiğiniz kadar. Tepikimizi duyurmak, gençliğin daha keskin biçimlerde uyanışına bir nebze de olsa katkıda bulunmak için birlik olmalıyız...
22 Temmuz 2008 Salı, Saat 16.00‘da ODTÜ Postanesi önündeki yolu kapatıp 5 dakika boyunca yerde yatıyoruz...
Elinde sürahi ile şov yapan Melih Gökçek‘i ve yandaşlarını, iş makineleriyle ODTÜ‘ye bekliyoruz...Böyle bir deli cesareti kendilerinde var ise, bizlerde de İsrail tanklarının üzerine çıkan Filistinli çocukların ruhu var..."Siz Gökçek‘i bilmezsiniz, ODTÜ‘yü yıkar" diyorlar ey ahali. Bizler de diyoruz ki "Biri ODTÜ‘yü yıkarsa ancak suyla-sabunla yıkar."Bunu, Gökçek ve Gökçek zihniyetlilere göstermek adına, "şimdiden" buluşalım...
Sayıları 100.000‘i bulan ODTÜ öğrencilerine ve mezunlarına ve çalışanlarına ve ODTÜ‘yü yalnız bırakmayan herkese, kalbi gençlikle çarpan herkese...
ODTÜ‘den selam olsun!
"Bizi yok edecekler şunlardır: İlkesiz siyaset; vicdanı sollayan eğlence; çalışmadan zenginlik; bilgili ama karaktersiz insanlar; ahlâktan yoksun bir iş dünyası; insan sevgisini alt plana itmiş bilim; özveriden yoksun bir din anlayışı." (...) "Dünyada görmek istediğiniz değişikliğin kendisi siz olun..."
ODTÜ‘yü Yıkmak "Güven-Özveri-Tecrübe" İster Platformu
Bunun bir flashmob eylemi olacağını duyurduktan sonra "asfalt sıcak" (haberlerde dinledim) diyerek yere yatmayarak bu bildirinin içeriğini de yerle bir ettmiş oldular bence. Deniz Gezmiş'e, 68 kuşağına, 1 Mayıs'lara selam edip, asfalt sıcaktı yatamadık demek baştan kaybetmektir. Eğer gerçekten bir flashmob eylemi olsaydı bu, bugün gazetelerin ilk sayfalarında görebilirdik bence. Sesimizi duyurmak, haklılığımızı göstermek adına da büyük bir fırsat kaçırılmıştır bence. Oysa heyecanlanmıştım; gençler kimbilir neler yaparlar diye...
YanıtlaSil