Metrodan çıkmak için yürüyen merdivene adımımı attığımda, dışarıda beni nelerin beklediğinden haberim yoktu. Okula, işe yetişme telaşında olanların kalabalığı bitmiş, toplu ulaşım, acelesi olmayanlara kalmıştı. Merdivenin son basamağını geldiğimde sokak sakin ve huzurlu görünüyordu. Sabahın serinliği yerini öğleye geçişin ılıman haline bırakmıştı. Kediler ve martılar duvar diplerine bırakılmış yemleri paylaşıyor, kargalar bu paylaşımdan kendilerine de pay düşecek mi merakıyla olan biteni izliyordu. Her zaman döndüğüm sokağı es geçip ilerledim. Yeni sokak, yeni binalar, yeni yüzler... Tek sokak değiştirince bile karşıma çıkanların farklılığı şaşırttı. Yürümeyi sürdürdüm. Güneş yükselirken bulutsuz gökyüzü alabildiğine maviydi. Karşılaştığım insanların kiminin yüzü tanıdık gelse de bir çoğunu ilk kez görüyordum. Oysa sadece bir sokak değiştirmiştim. Sokağın sonundaki kafenin bahçesinde yaşlı bir çift sabah kahvesi içiyordu. İkisi de sokağa dönük, yan yana san...
Yayıncılık dünyasının profesyonellerinin takip ettiği iki fuar var. Bunlardan bir tanesi ilkbaharda Nevada çölündeki Las Vegas kentinde yapılan NAB fuarı, diğeri ise sonbaharda Amsterdam'da (ki Barcelona'ya taşınmasına ilişkin zemin yoklamaları sürüyor) yapılan IBC (International Broadcasting Convention). Profesyonel yayıncılıkta iki farklı fuar olmasının en temel nedeni büyük ölçüde Avrupa'da kullanılan yayın formatı ile büyük ölçüde ABD ve Japonya'da kullanılan formatın farklılığı (PAL-NTSC çekişmesi)
IBC, her yıl fuar ile aynı tarihlere rastlayan bir de konferans düzenliyor. Bu güne kadar ne fuara ne de konferansa katılma olanağım olmadı ancak son bir kaç yıldır internetten programı takip edip, katılma olanağı bulan arkadaşlardan konferans makalelerini edindim. Gördüğüm odur ki IBC konferansında tartışılan konular, en geç bir iki sene sonra, hayatımıza giriyor. Konferansta böyle konular ele alınıyor olabilir, ki bu normal ve beklenen bir şeydir. Ancak, konferans ve fuarın katılımcılarına/düzenleyicilerine baktığımızda sektörün devlerini görüyoruz. Bu da gösteriyor ki IBC'de tartıştırılan konular bir iki sene sonra sektörce piyasaya sunulmuş oluyor.
2008'in Hot Topicslerine (sıcak konular-güncel konular) bakalım ve önümüzdeki bir iki seneyi tahmine çalışalım. D-Cinema, Mobile TV, Digital Signage ve IPTV. IPTV ve Mobil TV bir kaç yıldır tartışılan konular. Hele ki IPTV, dünyada uygulamaları çokca yapılmış, deyim yerindeyse, biraz da eskimiş bir uygulama. Diğer konularla ilgili fırsat buldukça yazacağım. Sayısal imza (digital signage) için 2012'de öngörülen pazarın 1 milyar dolar olduğunu belirtmekle yetineyim şimdilik.
IBC, 12-16 Eylül 2008 tarihlerinde Amsterdam - Hollanda'da ziyaretçilerini bekliyor olacak. Fuara katılım, internetten şimdiden kayıt yaptırırsanız ücretsiz. Konferans için ise farklı paketler söz konusu. Ayrıntılı bilgiyi fuarın web sayfasından alabilirsiniz:
Yorumlar
Yorum Gönder
Yorumlarınız denetimimden geçtikten sonra yayınlanacak. Beğenmediklerinizi hakaret içermeyen şekilde ifade edin lütfen.