Metrodan çıkmak için yürüyen merdivene adımımı attığımda, dışarıda beni nelerin beklediğinden haberim yoktu. Okula, işe yetişme telaşında olanların kalabalığı bitmiş, toplu ulaşım, acelesi olmayanlara kalmıştı. Merdivenin son basamağını geldiğimde sokak sakin ve huzurlu görünüyordu. Sabahın serinliği yerini öğleye geçişin ılıman haline bırakmıştı. Kediler ve martılar duvar diplerine bırakılmış yemleri paylaşıyor, kargalar bu paylaşımdan kendilerine de pay düşecek mi merakıyla olan biteni izliyordu. Her zaman döndüğüm sokağı es geçip ilerledim. Yeni sokak, yeni binalar, yeni yüzler... Tek sokak değiştirince bile karşıma çıkanların farklılığı şaşırttı. Yürümeyi sürdürdüm. Güneş yükselirken bulutsuz gökyüzü alabildiğine maviydi. Karşılaştığım insanların kiminin yüzü tanıdık gelse de bir çoğunu ilk kez görüyordum. Oysa sadece bir sokak değiştirmiştim. Sokağın sonundaki kafenin bahçesinde yaşlı bir çift sabah kahvesi içiyordu. İkisi de sokağa dönük, yan yana san...
Ufuk Güldemir'in sahibi olduğu Haberturk çok ilginç bir kanaldı. Deyim yerindeyse nevi şahsına münhasır bir kanaldı. O kadar garip şeyler yapıyordu ki kanal. Dini bayramların birinde kampanya başlatmışlardı mesela, bayramların birinci günlerinde alış veriş merkezleri açık olsun diye. Hatta kampanya boyunca, komünist ülkedemiyiz, alış veriş hakkımız engellenemez gibi sloganlar kullanılmıştı. Teknik olarak izleyiciyi yer yer rahatsız eden bir amatörlük hissediliyordu. Sabah programı sırasında arkadan bir sürü gürültü gelirdi.
Ciner grubu tarafından satın alındıktan sonra ise kanalın çizgisi çok değişti. İşin doğrusu kimi programları alışkanlık yarattı bende. Mesela Haberturk haftasonu. Eskiden ikili halinde sunulurdu, şimdi tek sunucusu var. Konukları, sunucunun izleyiciye geçen sıcaklığı ile keyifle seyrettiğim bir program. Saba Tümer'le adlı programın da tekrarlarını izliyorum sabah 5'ten sonra. İlginç konuklar, ilginç sorular.
Yorumlar
Yorum Gönder
Yorumlarınız denetimimden geçtikten sonra yayınlanacak. Beğenmediklerinizi hakaret içermeyen şekilde ifade edin lütfen.