Metrodan çıkmak için yürüyen merdivene adımımı attığımda, dışarıda beni nelerin beklediğinden haberim yoktu. Okula, işe yetişme telaşında olanların kalabalığı bitmiş, toplu ulaşım, acelesi olmayanlara kalmıştı. Merdivenin son basamağını geldiğimde sokak sakin ve huzurlu görünüyordu. Sabahın serinliği yerini öğleye geçişin ılıman haline bırakmıştı. Kediler ve martılar duvar diplerine bırakılmış yemleri paylaşıyor, kargalar bu paylaşımdan kendilerine de pay düşecek mi merakıyla olan biteni izliyordu. Her zaman döndüğüm sokağı es geçip ilerledim. Yeni sokak, yeni binalar, yeni yüzler... Tek sokak değiştirince bile karşıma çıkanların farklılığı şaşırttı. Yürümeyi sürdürdüm. Güneş yükselirken bulutsuz gökyüzü alabildiğine maviydi. Karşılaştığım insanların kiminin yüzü tanıdık gelse de bir çoğunu ilk kez görüyordum. Oysa sadece bir sokak değiştirmiştim. Sokağın sonundaki kafenin bahçesinde yaşlı bir çift sabah kahvesi içiyordu. İkisi de sokağa dönük, yan yana san...
61. Cannes Film Festivali'nde en iyi yönetmen ödülü alan Nuri Bilge Ceylan, Boğaziçi Üniversitesi Elektrik-Elektronik Mühendisliği bölümü mezunu. Her ne kadar üniversitede eğitimini aldığı mesleğini yapmıyor olsa da meslektaşım. Fotograf ile başlayan sanat yaşamına sinema ile devam etmiş. Filmlerinde fotograf karesinde zor yakalanır kompozisyonlar bundan olsa gerek. Gerçek zamana yakın planlarla, alışık olmayanlar için sıkıcı gelen, ilk uzun metrajlı filmleri anlatmak istediği öyküyü/ortamı insanın iliklerine kadar hissettirir. Kasaba, Mayıs Sıkıntısı ve Uzak'tan oluşan üçleme, ülkenin küçük yerleşim bölgelerindeki durağanlığı (Kasaba-Mayıs Sıkıntısı), zaman zaman çıldırtacak derecedeki tek düzeliği (Mayıs Sıkıntısı), oralarda yaşayan insanlarla büyük kent insanının uzaklığını (Uzak) etkileyici bir şekilde yansıtır. Uzak filminde fotografçının kasabadan gelen hemşehrisi/akrabasıyla yaptığı tartışma çarpıcıdır. Uzak filminde kasaban gelen hemşehrisi ne iş olsa yaparım abi dediğinde ipler kopar mesela. Aynı şekilde Mayıs Sıkıntısı'nda babanın hayati derecede önemsediği orman arazisi mevzusu sinemacı oğlunu ne kadar ilgilendirir? 3 film de tokat gibi çarpar dikkatli ve sabırlı izleyiciyi. Uzak'taki oyunculuklar 2003 yılında Cannes Film festivalinde en iyi erkek oyuncu ödülü ile kutlanmıştır. Filmin kendisi de Büyük Jüri Ödülü ile döner festivalden. Mevsimler, Ceylan'ın oyunculuğu denediği filmdir. İlk 3 filmle kıyasladığımda beklentilerimin altında bulduğum ancak Cannes festivalinden Fibresci ödülü ile dönen, diğer 3 filmden sanırım daha fazla gişe yapan bir filmdir Mevsimler.
3 Maymun'u izleme olanağım olmadı henüz. İnternetten indirip izlediğim fragmanından ve burada yazan hikayesinden anlayabildiğim kadarıyla aile ilişkileriyle ilgili bir film. Bu seneki Cannes festivali ödül törenini NTV kanalından izledik. Tören öncesi kırmızı halı seramonisinde Ceylan'ı görünce heyecanlandık. Ancak heyecanlanan sadece bizler olduk. Yayını gerçekleştiren kanal (NTV değil, oradaki yayıncı kanal) Ceylan'ı büyük olasılıkla tanımıyordu. Amerikan yıldızlarıyla konuşma derdindeydi. En iyi yönetmen ödülünü alınca ve bu ödülü tutkuyla bağlı olduğu yalnız ülkesine adayınca çok mutlu olduk. Umarım Ceylan, Akın, Özpetek gibi yeni sinemacılarımızın sayıları artar. Gişede de hak ettikleri ilgiyi bulurlar.
Yorumlar
Yorum Gönder
Yorumlarınız denetimimden geçtikten sonra yayınlanacak. Beğenmediklerinizi hakaret içermeyen şekilde ifade edin lütfen.