Yağmur damlaları arabanın silecekleriyle yarış halindeydi. Az önce temizlenen yerler, gökten düşenlerle yeniden ıslanıyor ve görüşü bozmaya devam ediyordu. Binalar ve şehir uzaklaşırken, ne yapıyorum gerçekten diye düşündü. İç sesini sözle tekrarladığını fark ettiğinde, arabada yalnız olduğuna şükretti. İş çıkışı, akşam trafiğinde kendi kendine konuşmak pek garip karşılanmazdı gerçi. Bu aralar akıl sağlığını korumak herkes için zordu. Zor zamanlardan geçiyoruz, dedi kendi kendine. Hangi zamanımız kolay oldu ki diye ekledi. Kendine hak verdiğini fark edip güldü. Hava kararmaya başlayacak birazdan, daha çevre yoluna bile gelemedim. Bu gidişle bugün rekor kıracağım. Neyse ki evde bekleyenim yok. Bekleyeni olmadığına sevinmesi garibine gitti. Çocukluğu ve gençliği boyunca kendisini hep kalabalık bir ailenin babası olarak hayal ettiğini hatırladı. Karısı, kızları ve oğulları ile güle eğlene yaşayıp gideceği kocaman bir ev görürdü ne zaman geleceği düşünse. Oysa hiç evlenmed...
C Blok adlı filmini izleyip hayranlarından biri olduğum Demirkubuz'un İtiraf adlı filmini uzun aradan sonra izleyebilmiş olmanın mutluluğunu yaşıyorum. Gerçekten çok etkileyici bir film İtiraf. Yedi yıllık evli çift, koca mühendis. Ankara'da yaşıyorlar ve film de Ankara'da çekilmiş. Bu açıdan da ilginç oluyor izlemesi. Kadın kocayı aldatıyor. Adam yıllar boyu ezik ezik yaşamış zaten. Mühendis, yani bir yerde yönetici pozisyonunda belki iş yerinde, ama ezik olmasını engellemiyor bu durum elbette. İlginçtir aslında, kendi hayatında iktidar olamayanlar iş yerinde iktidarı arar ya da tam tersi. Başak Köklükaya, soğuk güzelliği ile filmde canlandırdığı karaktere ruh katmış. Taner Birsel rolünün hakkını veriyor. Ezik mühendisi çok inandırıcı bir şekilde oynuyor.
İtiraf, aldatmaya-sadakata farklı pencerelerden bakıyor. Özellikle evliliklerde yaşananları değerlendirirken tek pencereden bakmamamız gerektiğini söylüyor. İki kişinin aynı evde, aynı hayatı paylaşarak yaşamasının ilk ve en önemli koşulu birbirine güven. Eğer bu güven bir nedenden ötürü yoksa bu ilişki baştan sakat demektir ve sonunda kötü bir şekilde bitmeye de mahkumdur.
Filmde Demirkubuz, hikayeyi zamana yayarak anlatıyor. Filmin başında ezik mühendis Harun'un güzel karısı Nilgün'ü suçlayan izleyici, süre ilerledikçe işin asıl yönünü görüyor. Bu yazıda konuyu anlatıp filmi izlenmez hale getirmeyeceğim elbete. Tek söyleyebileceğim tokat gibi çarpan bir film. İzlemediyseniz mutlaka izleyin derim...
Yorumlar
Yorum Gönder
Yorumlarınız denetimimden geçtikten sonra yayınlanacak. Beğenmediklerinizi hakaret içermeyen şekilde ifade edin lütfen.