Yağmur damlaları arabanın silecekleriyle yarış halindeydi. Az önce temizlenen yerler, gökten düşenlerle yeniden ıslanıyor ve görüşü bozmaya devam ediyordu. Binalar ve şehir uzaklaşırken, ne yapıyorum gerçekten diye düşündü. İç sesini sözle tekrarladığını fark ettiğinde, arabada yalnız olduğuna şükretti. İş çıkışı, akşam trafiğinde kendi kendine konuşmak pek garip karşılanmazdı gerçi. Bu aralar akıl sağlığını korumak herkes için zordu. Zor zamanlardan geçiyoruz, dedi kendi kendine. Hangi zamanımız kolay oldu ki diye ekledi. Kendine hak verdiğini fark edip güldü. Hava kararmaya başlayacak birazdan, daha çevre yoluna bile gelemedim. Bu gidişle bugün rekor kıracağım. Neyse ki evde bekleyenim yok. Bekleyeni olmadığına sevinmesi garibine gitti. Çocukluğu ve gençliği boyunca kendisini hep kalabalık bir ailenin babası olarak hayal ettiğini hatırladı. Karısı, kızları ve oğulları ile güle eğlene yaşayıp gideceği kocaman bir ev görürdü ne zaman geleceği düşünse. Oysa hiç evlenmed...
İki yıl önce görevli gittiğim İzmir'de, Kitap Fuarı'na denk gelmiştim. Söyleşilere ve diğer etkinliklere katılamasam bile kimi yazarlarla tanışmış ve çok sayıda kitap almıştım. Bu yıl, sayfamın düzenli takipçileri (varsa öyle birileri :) hatırlayacaktır, Bursa'daki Tüyap Fuarı'na gittim. İyi ki de gitmişim. Sadece fuar için oluşturduğum bir seyahat olduğu için önceden katılmayı planladığım tüm söyleşilere katıldım. Tanışmayı umduğum yazarlarla tanıştı hatta Nevzat Çelik gibi şiirleriyle büyüdüğümüz bir kıymetin romanını imzalatma şansına de eriştim.
Yorumlar
Yorum Gönder
Yorumlarınız denetimimden geçtikten sonra yayınlanacak. Beğenmediklerinizi hakaret içermeyen şekilde ifade edin lütfen.