Metrodan çıkmak için yürüyen merdivene adımımı attığımda, dışarıda beni nelerin beklediğinden haberim yoktu. Okula, işe yetişme telaşında olanların kalabalığı bitmiş, toplu ulaşım, acelesi olmayanlara kalmıştı. Merdivenin son basamağını geldiğimde sokak sakin ve huzurlu görünüyordu. Sabahın serinliği yerini öğleye geçişin ılıman haline bırakmıştı. Kediler ve martılar duvar diplerine bırakılmış yemleri paylaşıyor, kargalar bu paylaşımdan kendilerine de pay düşecek mi merakıyla olan biteni izliyordu. Her zaman döndüğüm sokağı es geçip ilerledim. Yeni sokak, yeni binalar, yeni yüzler... Tek sokak değiştirince bile karşıma çıkanların farklılığı şaşırttı. Yürümeyi sürdürdüm. Güneş yükselirken bulutsuz gökyüzü alabildiğine maviydi. Karşılaştığım insanların kiminin yüzü tanıdık gelse de bir çoğunu ilk kez görüyordum. Oysa sadece bir sokak değiştirmiştim. Sokağın sonundaki kafenin bahçesinde yaşlı bir çift sabah kahvesi içiyordu. İkisi de sokağa dönük, yan yana san...
Yandaki fotografı ülkemize geldiğimiz havaalanı terminalinin tuvaletinde çektim. Yorumsuz olarak sunuyorum. Dünyanın başka hangi kentinde ayak üzerine çarpı konulmuş bir levha görebiliriz bilemiyorum.
Bir haftadır uzak kaldığım, ülke ile ilgili hiç bir haber, bilgi edinmeden geçirdiğim güzel günler bitti ne yazık ki. Prag ve Budapeşte'ye dair ilginç fotograflar ve gözlemlerimi en kısa zamanda siz değerli okuyucularımla paylaşacağım. 400'ün üzerindeki fotografı neye göre ayıklayacağım tam bilemiyorum. Biraz zamana ihtiyacım olduğu kesin. Hem gözlemlerimi yazdığım notları temize çekmek hem fotografları ayıklamak hem biriken işlere yetişmek... zor bir hafta beni bekliyor....
Hoşgeldiniz...
YanıtlaSilBir arkadaşım böyle bir yazı olmadığından Varan tesislerini dava etti...
İsteği çok basitti...elini yıkadğı yerde ayaklarıını yıkayan bir insan!! görmek istmiyordu...İnanç insanların içinde olduğu zaman güzeldir. İnanç gösteriye dönüşürse....
Neyse Ankara-İstanbul yolundaki Varan tesislerinde arkadaşımın uzun tartışmaları ve karşı gelmesi sonuç vermedi. Ellerimi yıkadığım yerde pis kokmuş ayak görmek zorundamıyım diye haykırıyordu... Artık ellerimizi yıkama özgürlüğümüz bile yok...Çünkü inanç gösteriye dönüştü ve showmanler para kazanmak istiyor...:-(
arzu