Metrodan çıkmak için yürüyen merdivene adımımı attığımda, dışarıda beni nelerin beklediğinden haberim yoktu. Okula, işe yetişme telaşında olanların kalabalığı bitmiş, toplu ulaşım, acelesi olmayanlara kalmıştı. Merdivenin son basamağını geldiğimde sokak sakin ve huzurlu görünüyordu. Sabahın serinliği yerini öğleye geçişin ılıman haline bırakmıştı. Kediler ve martılar duvar diplerine bırakılmış yemleri paylaşıyor, kargalar bu paylaşımdan kendilerine de pay düşecek mi merakıyla olan biteni izliyordu. Her zaman döndüğüm sokağı es geçip ilerledim. Yeni sokak, yeni binalar, yeni yüzler... Tek sokak değiştirince bile karşıma çıkanların farklılığı şaşırttı. Yürümeyi sürdürdüm. Güneş yükselirken bulutsuz gökyüzü alabildiğine maviydi. Karşılaştığım insanların kiminin yüzü tanıdık gelse de bir çoğunu ilk kez görüyordum. Oysa sadece bir sokak değiştirmiştim. Sokağın sonundaki kafenin bahçesinde yaşlı bir çift sabah kahvesi içiyordu. İkisi de sokağa dönük, yan yana san...
Sayfama yazdığım yazıların okunurluğunu takip ettiğim bir sistem kullanıyorum. şimdi sistem falan deyince gizli kapaklı işler değil bahsettiğim. Basit bir kaç satırlık html kodunu sayfanıza ekliyorsunuz böyle bir hizmeti veren yüzlerce sayfanın birinden. Sonra ücretsiz verilen hizmetleri kullanarak kim hangi ip adresinden ne zaman girmiş, hangi kelimeleri arayarak sayfaya ulaşmış gözleyebiliyorsunuz.
Şimdi yazının başlığını görünce bu 3 kahraman nasıl aynı yazıda bir araya gelecek diye düşünmüş olabilirsiniz. İçimden bir ses bu günlerde bu 3 ismin çok google'lanacağını söylüyor bana. Eğer tahminim beni yanıltmazsa google'layıp sayfama gelenleri hayal kırıklığına uğratmayayım. Kim kimdir gibi bir iki kısa cümle ile tanıtayım 3'lüyü. Bilgiler özgür ansiklopedi wikipedia.org'den:
Faust: Johann Wolfgang von Goethe'nin ünlü eserinin kahramanı. Zamanını dünyanın tüm bilgilerini öğrenmek için harcamış, deyim yerindeyse tüm bilgileri yalayıp yutmuş ancak ruhu huzura kavuşmamış bir fani. Bu faninin durumunu yukarıdan seyrene Tanrı ile şeytan iddialaşır. Şeytan derki ben Faust'un aklını çelerim. Ruhunu bana satar. Gelin görün ki şeytan ne yaparsa yapsın Faust onun beklediği yanıtı vermeyecektir. Yani kısacası Goethe'nin Faust'u, yaygın bilinenin aksine, ruhunu şeytana satmayan onurlu bir karakterdir. Peki bir çok yerde kötüye örnek olarak verilen Faust kim o zaman? Gene wikipedia'dan devam edelim: Christopher Marlowe (1564-1593) tarafından Doktor Faustus adıyla işlenmiş eserde Faustus ruhunu şeytana satar.
Prometheus: Promete diye okunan isiminden de anlaşılacağı üzere Yunan mitolojisinde tanrılardan ateşi çalan titandır. Bir anlamda tanrılardan insanlığın öcünü alan kahramandır. Yandaki çizim Prometheus'u ateşi çalarken görüntülemiş.
Spartaküs İÖ 73'te kendisiyle birlikte Gladyatör okulundan kaçan bir grup arkadaşıyla Roma'ya kafa tutan, tarihin ilk isyanlarından birini başlatan önder kişiliktir. Köleliğe karşı çıkan isyan başlarda başarılı olsa bile sonunda Spartaküs ve yoldaşlarının kılıçtan geçirilmesiyle sonuçlanmıştır. Ancak unutulmaması gereken bu gün Spartaküs adını herkes iyi kötü bilir hatırlarken, onu öldürten Roma komutanını bilen yoktur.
Özellikle Promete ve Spartaküs sol jargonda çokca kullanılır. Aşağıdaki şiir parçasında her iki karaktere gönderme yapılmıştır.
Prometheus'tum,
çiviyle çakılırken taşlara
Ciğerimi kartallara yedirdim
Spartaküs'tüm,
köleliğin çığlığında
Aslanlara yem oldum, tükendim
Kör kuyuların dibinde Yusuf'tum
Kerbela çölünde Hüseyin
Zindanlarda Cem Sultan
Sehpada Pir Sultan
Kaçıncı ölmem, kaçıncı dirilmem bu
Tanrılardan ateş çaldım
Yüzyıllarca tutuştum, üst üste yandım.
Bir Anka kuşu gibi anne, bir anka kuşu gibi
Kendimi külümden yarattım.
Yorumlar
Yorum Gönder
Yorumlarınız denetimimden geçtikten sonra yayınlanacak. Beğenmediklerinizi hakaret içermeyen şekilde ifade edin lütfen.