Gölgeleri oldum olsası sevdim. Işığın somut göstergesi gibi geldi bana. Işığın yönüne ve şiddetine göre değişmesini, hayatın farklılaşan akışına benzettim. Uzayan kısalan, koyulaşan belirsizleşen gölgeler... Gölgelerin bu suskun ama etkili varlığı çağrışımlar yaptı ömrüm boyunca. Kökenleri çocukluk yıllarıma kadar uzanıyor belki. Ağaçların uzayan gölgelerini izlerken fark etmiştim ışığın ve karanlığın birbiriyle oyununu. Her gölgenin, öyküsü başkaydı; kimi dinginlik, kimi merak, kimi endişe içerirdi. Sessiz sinema gibi, sözsüz öyküler, giz ile görünen arasındaki ilişkiyi mi yansıtıyor acaba? Gölgelerin etkileyici olmaları biraz da bu yüzden sanırım, hayal gücümüzü işe koymaları. Görünen ile giz arasını doldurması bize kalıyor.
İnternette bir çok site var. Hepsinde birbirinden farklı bilgiler, geyikler, değişik içerikler... Bir kısmı zaman kaybı, bir kısmı eğlencelik, bir kısmı bilgi verici. Hem bilgi hem geyik isterseniz bir de ne okuyacağım bana anlatsınlar diyorsanız işte size uygun adres: http://www.teknosohbet.tv
Serdar Kuzuloğlu ile Timur Sırt hem bilgi veriyorlar hem de eğlendiriyorlar. İnternet üzerinden televizyon, ipTV falan derken bu yöntemle içerik dağıtımının iyi örneklerinden...
Serdar Kuzuloğlu ile Timur Sırt hem bilgi veriyorlar hem de eğlendiriyorlar. İnternet üzerinden televizyon, ipTV falan derken bu yöntemle içerik dağıtımının iyi örneklerinden...
Yorumlar
Yorum Gönder
Yorumlarınız denetimimden geçtikten sonra yayınlanacak. Beğenmediklerinizi hakaret içermeyen şekilde ifade edin lütfen.