Gölgeleri oldum olsası sevdim. Işığın somut göstergesi gibi geldi bana. Işığın yönüne ve şiddetine göre değişmesini, hayatın farklılaşan akışına benzettim. Uzayan kısalan, koyulaşan belirsizleşen gölgeler... Gölgelerin bu suskun ama etkili varlığı çağrışımlar yaptı ömrüm boyunca. Kökenleri çocukluk yıllarıma kadar uzanıyor belki. Ağaçların uzayan gölgelerini izlerken fark etmiştim ışığın ve karanlığın birbiriyle oyununu. Her gölgenin, öyküsü başkaydı; kimi dinginlik, kimi merak, kimi endişe içerirdi. Sessiz sinema gibi, sözsüz öyküler, giz ile görünen arasındaki ilişkiyi mi yansıtıyor acaba? Gölgelerin etkileyici olmaları biraz da bu yüzden sanırım, hayal gücümüzü işe koymaları. Görünen ile giz arasını doldurması bize kalıyor.
Teknolojiler gelişip değişirken kimi zamanlar farklı formatların mücadelelerine tanık oluruz. Geçmişte Sony'nin Betamax'ı ile JVC'nin VHS arasındaki mücadeleyi hatırlarız. VHS'nin zaferi ile sonuçlanan mücadele epey uzun yıllar sürmüştü. Günümüzde benzer bir format savaşının gene Sony'nin Blu-Ray'i ile bu kez Toshiba'nın HD-DVD'si arasında yaşanmakta olduğunu görüyoruz. Her iki format ile ilgili ayrıntıları, ilgili bağlantılardan öğrenebilirsiniz.
Bu sabah TelecomTV sayfasında okuduğum haber, mücadeleyi Blu-Ray'in kazandığını söylüyor. Oldukça önemli bulduğum gelişmeyi, özellikle yeni nesil video oynatıcı alacaklara duyurayım dedim. Habere göre Hollywood ve Wal-Mart'ın desteği ile Blu-Ray satışlarının HD-DVD'yi ciddi olarak geçmiş. İki format arasındaki savaşın galibi birgün belli olsa bile mağlubu şimdiden belli gibi: kaybeden formatta oynatıcı alanlar...
Yorumlar
Yorum Gönder
Yorumlarınız denetimimden geçtikten sonra yayınlanacak. Beğenmediklerinizi hakaret içermeyen şekilde ifade edin lütfen.