İkinci yarıya çok daha istekli başladı Fenerbahçe. İkinci gol için rakip kaleye yüklenirken yaptığı ataklar özellikle sol kanatta Kostiç'in yaptığı ortalara dayanıyordu. 60 ile 65. dakikalar arasında Rangers beraberlik golüne çok yaklaşsa da savunma ve kaleci İrfan Can'ın gününde olması umutlarımızı sürdürmeye yetti. İkinci gol, sağ kanattan gelişen atak sonucu geldi. İkinci golün ardından J ose Mourinho'nun yaptığı değişiklikler ile çok daha baskılı bir futbol ortaya koyduk. Üçüncü gole çok yaklaştığımız ataklar olsa da ne yazık ki şutlar kaleyi bulmadı. Rangers'ın arada bulduğu net fırsatlarda ise İrfan Can başarılıydı. Şimdi uzatmalarda ve belki de penaltı atışlarında belirlenecek tur atlayan takım. Uzun zamandır izlediğim en heyecanlı ikinci yarı olduğunu ekleyerek notlarımı sonlandırayım. Sonuç ne olursa olsun, 3-1'lik ilk maçı çevirmeyi başardı Fenerbahçe. Tebrikler, umarım turu geçen taraf olmayı da başarırlar.
Yeni Yalan Zamanlar'ı okuduktan sonra Safran Sarı kitabının yakın zamanda yayınlandığını anımsadım. Kitapla ilgili yazılanları karıştırırken farkettim ki benim Yeni Yalan Zamanlar adıyla okuduğum kitap, artık Yeşil adını almış. Yeni Yalan Zamanlar ise Mor ve Safran Sarı ile birlikte üçlemenin üst başlığı olmuş. İlk kitabı okuyan birisi olarak diğer ikisini okumak farz olmuştu.
Mor, 2003 yılında yayınlanmış. Yeşil'den yaklaşık 10 yıl sonra. İlk romanın karakterlerinden Melike Eda, bu romanın da konuk karakteri. Mor'da kadın erkek ilişkilerine eğilmiş Aral. Özellikle evliliklere. Yeşil'de olduğu gibi farklı hayatlardan farklı karakterler var. Hepsinin hikayelerini genellikle kendi ağızlarından okuyoruz. Evlilikle ilgili ilginç tespitler yapılmış. Kitap, 24 saatlik zaman içerisinde geçiyor. Elbette karakterler geçmişe ait anıları düşünüyor-anlatıyor. Sabah 5'ten ertesi sabah 5'e kadar geçen bir gün. Romanın başında, sonunun ne olacağı anlaşılıyor. Gene de bu durum, okumayı sıkıcı hale getirmiyor. Kitabın arkasındaki tanıtım yazısında
Türkiye'nin tarımdan sanayiye geçiş sürecinde insanımızın savruluş vedemiş. Bunu yapıyorsa da daha vurucu olarak yaptığı kadın erkek ilişkilerini irdelemek olmuş.
dağılmalarının ipuçlarını saklıyor ve konu aldığı kişiler üzerinden 1940'lardan
2000'lere Türkiye'nin toplumsal panoramasını çiziyor
mor un etkileyici olduğunu duymuştum arkadaşlardan övgüyle bahsetmişlerdi ve ben de en kısa zamanda okumak istiyodum 3 leme olduğunu biliyordum fakat bağlantılı olduğunu düşünmemiştim sanırım yazınızdan sonra yeşil le başlamam daha mantıklı olacak...
YanıtlaSiltşk ler paylaşım için ...
merhaba,
YanıtlaSilaslına bakarsanız birbirinden ayrı olarak da okunabilir her 3 roman. beni en çok etkileyen yeşil olmuştu. belki kitabı okumaya ototbüste başladığım için yaklaşık 3 saat falan durmadan okuduğum içindir. size ve yeşili okuyacak herkese önerim de odur: geniş bir vakitte okumaya başlayın ve uzun ara vermeden 100 sayfa kadar okuyun. sonrasında kitabı isteseniz de bırakamayacaksınız elinizden.