Gölgeleri oldum olsası sevdim. Işığın somut göstergesi gibi geldi bana. Işığın yönüne ve şiddetine göre değişmesini, hayatın farklılaşan akışına benzettim. Uzayan kısalan, koyulaşan belirsizleşen gölgeler... Gölgelerin bu suskun ama etkili varlığı çağrışımlar yaptı ömrüm boyunca. Kökenleri çocukluk yıllarıma kadar uzanıyor belki. Ağaçların uzayan gölgelerini izlerken fark etmiştim ışığın ve karanlığın birbiriyle oyununu. Her gölgenin, öyküsü başkaydı; kimi dinginlik, kimi merak, kimi endişe içerirdi. Sessiz sinema gibi, sözsüz öyküler, giz ile görünen arasındaki ilişkiyi mi yansıtıyor acaba? Gölgelerin etkileyici olmaları biraz da bu yüzden sanırım, hayal gücümüzü işe koymaları. Görünen ile giz arasını doldurması bize kalıyor.
Yeni Yalan Zamanlar'ı okuduktan sonra Safran Sarı kitabının yakın zamanda yayınlandığını anımsadım. Kitapla ilgili yazılanları karıştırırken farkettim ki benim Yeni Yalan Zamanlar adıyla okuduğum kitap, artık Yeşil adını almış. Yeni Yalan Zamanlar ise Mor ve Safran Sarı ile birlikte üçlemenin üst başlığı olmuş. İlk kitabı okuyan birisi olarak diğer ikisini okumak farz olmuştu.
Mor, 2003 yılında yayınlanmış. Yeşil'den yaklaşık 10 yıl sonra. İlk romanın karakterlerinden Melike Eda, bu romanın da konuk karakteri. Mor'da kadın erkek ilişkilerine eğilmiş Aral. Özellikle evliliklere. Yeşil'de olduğu gibi farklı hayatlardan farklı karakterler var. Hepsinin hikayelerini genellikle kendi ağızlarından okuyoruz. Evlilikle ilgili ilginç tespitler yapılmış. Kitap, 24 saatlik zaman içerisinde geçiyor. Elbette karakterler geçmişe ait anıları düşünüyor-anlatıyor. Sabah 5'ten ertesi sabah 5'e kadar geçen bir gün. Romanın başında, sonunun ne olacağı anlaşılıyor. Gene de bu durum, okumayı sıkıcı hale getirmiyor. Kitabın arkasındaki tanıtım yazısında
Türkiye'nin tarımdan sanayiye geçiş sürecinde insanımızın savruluş vedemiş. Bunu yapıyorsa da daha vurucu olarak yaptığı kadın erkek ilişkilerini irdelemek olmuş.
dağılmalarının ipuçlarını saklıyor ve konu aldığı kişiler üzerinden 1940'lardan
2000'lere Türkiye'nin toplumsal panoramasını çiziyor
mor un etkileyici olduğunu duymuştum arkadaşlardan övgüyle bahsetmişlerdi ve ben de en kısa zamanda okumak istiyodum 3 leme olduğunu biliyordum fakat bağlantılı olduğunu düşünmemiştim sanırım yazınızdan sonra yeşil le başlamam daha mantıklı olacak...
YanıtlaSiltşk ler paylaşım için ...
merhaba,
YanıtlaSilaslına bakarsanız birbirinden ayrı olarak da okunabilir her 3 roman. beni en çok etkileyen yeşil olmuştu. belki kitabı okumaya ototbüste başladığım için yaklaşık 3 saat falan durmadan okuduğum içindir. size ve yeşili okuyacak herkese önerim de odur: geniş bir vakitte okumaya başlayın ve uzun ara vermeden 100 sayfa kadar okuyun. sonrasında kitabı isteseniz de bırakamayacaksınız elinizden.