Gölgeleri oldum olsası sevdim. Işığın somut göstergesi gibi geldi bana. Işığın yönüne ve şiddetine göre değişmesini, hayatın farklılaşan akışına benzettim. Uzayan kısalan, koyulaşan belirsizleşen gölgeler... Gölgelerin bu suskun ama etkili varlığı çağrışımlar yaptı ömrüm boyunca. Kökenleri çocukluk yıllarıma kadar uzanıyor belki. Ağaçların uzayan gölgelerini izlerken fark etmiştim ışığın ve karanlığın birbiriyle oyununu. Her gölgenin, öyküsü başkaydı; kimi dinginlik, kimi merak, kimi endişe içerirdi. Sessiz sinema gibi, sözsüz öyküler, giz ile görünen arasındaki ilişkiyi mi yansıtıyor acaba? Gölgelerin etkileyici olmaları biraz da bu yüzden sanırım, hayal gücümüzü işe koymaları. Görünen ile giz arasını doldurması bize kalıyor.
Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) Ankara Şubesi üyelerinin dikili ağaçları var artık. Bu yıl, kuruluşunun 30. yılını kutlayan şubemiz, küresel ısınmanın, iklim değişikliklerinin konuşulduğu bu günlerde Ankara'nın Hasanoğlan Beldesi'nde 12.000 ağaçlık bir hatıra ormanı oluşturuyor. Fidanlarımızın dikiminin bir kısmını geçtiğimiz pazar günü meslektaşlarımız ve katılımcılarla gerçekleştirdik. Havanın kapalı olması ve zaman zaman yağan yağmur, etkinliğin neşesini bozamadı.
Fidanların dikiminden sonra gezilen Hasanoğlan Köy Enstitüsü binası (halen Ankara Atatürk Anadolu Öğretmen Lisesi olarak hizmet veriyor) ayrıca zaman ayrılması gereken bir mekan. Etkinliğe İvriz Köy Enstitüsünde öğrenim gören yazar Mahmut Makal'da katıldı.
Yorumlar
Yorum Gönder
Yorumlarınız denetimimden geçtikten sonra yayınlanacak. Beğenmediklerinizi hakaret içermeyen şekilde ifade edin lütfen.