Gölgeleri oldum olsası sevdim. Işığın somut göstergesi gibi geldi bana. Işığın yönüne ve şiddetine göre değişmesini, hayatın farklılaşan akışına benzettim. Uzayan kısalan, koyulaşan belirsizleşen gölgeler... Gölgelerin bu suskun ama etkili varlığı çağrışımlar yaptı ömrüm boyunca. Kökenleri çocukluk yıllarıma kadar uzanıyor belki. Ağaçların uzayan gölgelerini izlerken fark etmiştim ışığın ve karanlığın birbiriyle oyununu. Her gölgenin, öyküsü başkaydı; kimi dinginlik, kimi merak, kimi endişe içerirdi. Sessiz sinema gibi, sözsüz öyküler, giz ile görünen arasındaki ilişkiyi mi yansıtıyor acaba? Gölgelerin etkileyici olmaları biraz da bu yüzden sanırım, hayal gücümüzü işe koymaları. Görünen ile giz arasını doldurması bize kalıyor.
Elektrik Mühendisleri Odası Ankara Şubesi bu yıl kuruluşunun 30. yılını kutluyor. Çeşitli etkinliklerin yanı sıra, kalıcı bir eser olarak, hatıra ormanı yapılıyor. Ankara'nın Hasanoğlan beldesindeki alana toplam 12.000 fidan dikilecek. Bu hafta pazar günü ( 1 Nisan 2007 ) düzenlenecek şenlikle fidanların dikimi gerçekleştirilecek. Konu ile ilgili ayrıntıları buradan okuyabilirsiniz...