Gölgeleri oldum olsası sevdim. Işığın somut göstergesi gibi geldi bana. Işığın yönüne ve şiddetine göre değişmesini, hayatın farklılaşan akışına benzettim. Uzayan kısalan, koyulaşan belirsizleşen gölgeler... Gölgelerin bu suskun ama etkili varlığı çağrışımlar yaptı ömrüm boyunca. Kökenleri çocukluk yıllarıma kadar uzanıyor belki. Ağaçların uzayan gölgelerini izlerken fark etmiştim ışığın ve karanlığın birbiriyle oyununu. Her gölgenin, öyküsü başkaydı; kimi dinginlik, kimi merak, kimi endişe içerirdi. Sessiz sinema gibi, sözsüz öyküler, giz ile görünen arasındaki ilişkiyi mi yansıtıyor acaba? Gölgelerin etkileyici olmaları biraz da bu yüzden sanırım, hayal gücümüzü işe koymaları. Görünen ile giz arasını doldurması bize kalıyor.
Son dönemlerde 1980'lerde yaşananlara ilişkin filmler yapılmaya başlandı. Vizontele Tuuba, her ne kadar çok yüzeysel değinilmiş bile olsa Babam ve Oğlum, Eve Dönüş ve son olarak Beynelmilel. Darbe olduğunda 6 yaşında olmama karşın hatırlıyorum o günleri az çok. Birçoklarının yaşamlarında kalıcı sonuçlar bırakan bir sürece ilişkin geniş kesimlere ulaşabilen filmlerin yapılması için 20 seneden fazla süre geçmesi kayda değer. Bu kısa girişten sonra gelelim yazının asıl konusa, beynemilel bir şeye :)
Adıyaman'ın gevendelerinden (yöresel çalgıcı) ordu bandosu yapılırsa, konsey üyelerini karşılamak için hazırlanılırsa ve onlar da baharı karşılama marşı diye... Fragmanları izleyenler gerisini tahmin edebilecektir. Filmin tüm konusunu tahmin etmek hiç zor değil zaten. Sonuçta bir dönem filmi ve o dönem neler yaşandığını konuya ilgi duyanlar biliyor. Ancak, 1980 sonrası doğan ve hiç bir şey bilmeyen, öğrenmeye niyeti olmayan bir kuşak var. Sıradan insanların o süreçte yaşadıklarını, kendini bulamadan ülkeyi kurtarmak için çırpınanların çaresizliğini izlemek isteyenler için kaçırılmayacak bir film. Cezmi Baskın, Özgü Namal, Bahri Beyat ve Dilber Ay başta olmak üzere oyunculuklar başarılı. Umut Kurt (Haydar rolünde) Türk sineması için bir umut olduğunu gösteriyor. Kimi sahnelerde arkalara dikkatli bakınca yeni model araçları görmek olanaklı. Film çekebilecek büyük setler olmayınca bu tip sorunlar yaşanması doğal. Son dönemde birbiri ardına izlediğim başarılı yerli yapımlar arasında. Filmin oldukça iyi hazırlanmış bir web sayfası da var: http://www.beynelmilel.net Son not olarak filmin sonunda kitaplıktaki eserlere dikkat edin derim.
Adıyaman'ın gevendelerinden (yöresel çalgıcı) ordu bandosu yapılırsa, konsey üyelerini karşılamak için hazırlanılırsa ve onlar da baharı karşılama marşı diye... Fragmanları izleyenler gerisini tahmin edebilecektir. Filmin tüm konusunu tahmin etmek hiç zor değil zaten. Sonuçta bir dönem filmi ve o dönem neler yaşandığını konuya ilgi duyanlar biliyor. Ancak, 1980 sonrası doğan ve hiç bir şey bilmeyen, öğrenmeye niyeti olmayan bir kuşak var. Sıradan insanların o süreçte yaşadıklarını, kendini bulamadan ülkeyi kurtarmak için çırpınanların çaresizliğini izlemek isteyenler için kaçırılmayacak bir film. Cezmi Baskın, Özgü Namal, Bahri Beyat ve Dilber Ay başta olmak üzere oyunculuklar başarılı. Umut Kurt (Haydar rolünde) Türk sineması için bir umut olduğunu gösteriyor. Kimi sahnelerde arkalara dikkatli bakınca yeni model araçları görmek olanaklı. Film çekebilecek büyük setler olmayınca bu tip sorunlar yaşanması doğal. Son dönemde birbiri ardına izlediğim başarılı yerli yapımlar arasında. Filmin oldukça iyi hazırlanmış bir web sayfası da var: http://www.beynelmilel.net Son not olarak filmin sonunda kitaplıktaki eserlere dikkat edin derim.
Yorumlar
Yorum Gönder
Yorumlarınız denetimimden geçtikten sonra yayınlanacak. Beğenmediklerinizi hakaret içermeyen şekilde ifade edin lütfen.