Metrodan çıkmak için yürüyen merdivene adımımı attığımda, dışarıda beni nelerin beklediğinden haberim yoktu. Okula, işe yetişme telaşında olanların kalabalığı bitmiş, toplu ulaşım, acelesi olmayanlara kalmıştı. Merdivenin son basamağını geldiğimde sokak sakin ve huzurlu görünüyordu. Sabahın serinliği yerini öğleye geçişin ılıman haline bırakmıştı. Kediler ve martılar duvar diplerine bırakılmış yemleri paylaşıyor, kargalar bu paylaşımdan kendilerine de pay düşecek mi merakıyla olan biteni izliyordu. Her zaman döndüğüm sokağı es geçip ilerledim. Yeni sokak, yeni binalar, yeni yüzler... Tek sokak değiştirince bile karşıma çıkanların farklılığı şaşırttı. Yürümeyi sürdürdüm. Güneş yükselirken bulutsuz gökyüzü alabildiğine maviydi. Karşılaştığım insanların kiminin yüzü tanıdık gelse de bir çoğunu ilk kez görüyordum. Oysa sadece bir sokak değiştirmiştim. Sokağın sonundaki kafenin bahçesinde yaşlı bir çift sabah kahvesi içiyordu. İkisi de sokağa dönük, yan yana san...
Rus edebiyatının büyük ismi Lev Tolstoy'un 84 sayfalık dev eseri İvan İlyiç'in Ölümü ne zamandır okumak istediğim bir romandı. Ölüm üzerine düşündüğünüz mü daha önce bilemiyorum. Aslında soruda hata oldu biraz. Daha doğru hali ölümün ne olduğuna kafa yordunuz mu olacaktı. Ölümü anlamak beynimiz için çok olanaklı değil bence. Yok olma fikri, artık, en azından bildiğimiz şekildeki bir dünyada, var olmayacağı farketmek kolay değil. Kitap, ölüm, yaşam, yaşam boyu yaptıklarımız, yapmadıklarımız, içimize attıklarımız, onları kusma isteği ama son anda bile bunu yap(a)mamamız, yaşama isteği gibi çok derin konuları 84 sayfaya sığdırmış.
Romanı okurken İlyiç'le kendimi kıyasladım ister istemez. Umarım hayatımın son dönemlerini İlyiç gibi geçirmem. Sanırım roman kahramanı kadar ölüme yaklaşmadığım için (o kadar uzun süre bunu düşünecek kadar diye düzelteyim) ölüm, korkutucu gelmiyor. Hatta zaman zaman tüm koşuşturmaların, hengamenin biteceği yer olduğunu düşünüp ölümden öte köy yok diyorum kendi kendime.
İyi okumalar, iyi düşünmeler...
Yorumlar
Yorum Gönder
Yorumlarınız denetimimden geçtikten sonra yayınlanacak. Beğenmediklerinizi hakaret içermeyen şekilde ifade edin lütfen.