Remzi Kitabevi'nin Ağustos 1968 tarihli ikinci baskısından okudum bu klasik romanı. Dilimize Ferhunde ve Orhan Şaik Gökyay çevirmiş. Günümüzde yapılan çeviriler daha özenli oluyor. Bu baskıda, romanda Fransızca olarak geçen kimi bölümlerin çevirisi yapılmamış. Oysa dip not şeklinde bu ifadelerin Türkçesi verilmeliydi. Dizgiye dair de sorunlar var. Sanırım yeni tarihli baskılarda bu sorunlar giderilmiştir. Alt metinlerle, göndermelerle dolu bir roman Dorian Gray'in Portresi. Bunları bilmeden, fark etmeden de okunabilir elbette. Yayınlandığı dönem tartışmalara sebep olmuş, kimi bölümleri sansürlenmiş. Yakın tarihli baskıları, "sansürsüz" ibaresiyle okuyucuya sunulmuş.

Bahçemdeki Ayı oyununa niyetlenip gitmiştik Şinasi sahnesine. Salondaki büyük boşlukları oyunun epeydir oynamakta olmasına bağlamıştık. Oyun başlayınca farkettik ki Bahçemdeki Ayı değil. Sonra kapıdaki afişlerin sonraki oyuna ait olmadığını, salonun girişindeki panoda 2 kişinin fotograflarının olmasının bir başka anlamı olduğunu kavradık. Bahçemdeki Ayı, sanatçılardan birinin rahatsızlığı nedeniyle iptal edilmiş, yerine İstanbul Devlet Tiyatrosu'nun Tek Kişilik Düet isimli oyunu sahneleniyormuş.
Değişikliğe başta üzülsek bile, oyunu görmeyi çok istiyorduk, Tek Kişilik Düet'i izledikçe üzüntümüz gitti. MS hastalığına yakalanmış ünlü bir keman sanatçısının hastalıkla, yaklaşan ölümle ve genel anlamda hayatla mücadelesinde, ünlü bir bestekar olan kocasının ısrarıyla görmeye başladığı psikiyatrist ile yaptığı görüşmelerden oluşuyor oyun. Hayatınızı adadığınız mesleğinizi yapamaz duruma gelirseniz, hatta yaptığınız (uğraştığınız) bir yerde sizin hayatınız olmuşken onu yapamaz duruma gelirseniz yaşamanın anlamı kalır mı? Oyun, kalır diyor. Bence de kalır...
Ankara Şinasi sahnesinde Ekim ayının başında sergilenen oyun turneye gelirse kaçırmayın derim.
Yorumlar
Yorum Gönder
Yorumlarınız denetimimden geçtikten sonra yayınlanacak. Beğenmediklerinizi hakaret içermeyen şekilde ifade edin lütfen.