Bir daha arasam, acaba gelmiş midir eve? Gene annesi çıkarsa ne diyeceğim? Konuşmadan kapatsam ayıp, onu sorsam, evladım daha bir saat önce de aramadın mı dese ne cevap vereceğim? Kartta kaç kontür kaldı onu da bilmiyorum. Kartı takınca gösterirdi eskiden, bozulmuş bu galiba, arama başlamadan göremiyorum kaç kontürün kaldığını. Öylece kalakaldım pastanede. Birden hışımla kalkıp gitti. Oysa daha yeni oturmuştuk. Çaylarımızı söyleyip pasta sipariş etmiştik. Çayın gelmesini bile beklemedi. Bu soğukta eve dönmüştür diye düşünüyorum ama kim bilir belki siniri yatışsın diye dolaşıyordur. Ne kadar da aptalım. Öyle pat diye sorunca afalladım. Lafı ağzımda geveledim. Sonra o da kalkıp gitti. Neyse, bir saatten fazla geçti. Bir daha çevireyim numarayı. Belki dönmüştür.
İlk yazısını Cumhuriyet gazetesinde okumuştum Aydın Engin'in. Uzun süre, Oral Çalışlar'ın yazdığı sayfanın karşısında, Çalışlar'ınki gibi sayfa ortasında Tırmık'ı yazdı. Kendi ifadesiyle bir kere kediyi çağrıştırıyor.Ama, yumuşacık, bakımlı ve uslu bir ev kedisini değil; çöplüğe de saray mutfağına da dalarken gözünü kırpmayan, arsız ve kopuk bir sokak kedisi. Köşenin adının öyküsü. Artık Cumhuriyet'te yazmıyor. Gazete için büyük bir kayıp. Bir ara Birgün gazetesinde yazmıştı Cumhuriyet'ten ayrıldıktan sonra. Şimdilerde t24 adlı internet sitesinde köşe yazarlığına devam ediyor.
Tırmık'a tırmık, yazarın çoğu Tırmık isimli köşesinde yayımlanmış yazıların yer aldığı ve çoğu yazının, deneyimli gazeteci gözü ile yorumlandığı bir kitap. Kitabın ismindeki Yazıcılık Mesleğine Adım Atan Gençler İçin Kötü Deneylerden ve Önlenememiş Yanlışlardan Süzülmüş Notlar, yazılış amacını özetlemiş...
Necmettin Büyükkaya anısına yazılmış Ölmüş Bir Arkadaşla Röportaj başlıklı yazıyı ağlayarak okudum. Kitaptaki en etkileyici yazıydı bence.
Yorumlar
Yorum Gönder
Yorumlarınız denetimimden geçtikten sonra yayınlanacak. Beğenmediklerinizi hakaret içermeyen şekilde ifade edin lütfen.