Metrodan çıkmak için yürüyen merdivene adımımı attığımda, dışarıda beni nelerin beklediğinden haberim yoktu. Okula, işe yetişme telaşında olanların kalabalığı bitmiş, toplu ulaşım, acelesi olmayanlara kalmıştı. Merdivenin son basamağını geldiğimde sokak sakin ve huzurlu görünüyordu. Sabahın serinliği yerini öğleye geçişin ılıman haline bırakmıştı. Kediler ve martılar duvar diplerine bırakılmış yemleri paylaşıyor, kargalar bu paylaşımdan kendilerine de pay düşecek mi merakıyla olan biteni izliyordu. Her zaman döndüğüm sokağı es geçip ilerledim. Yeni sokak, yeni binalar, yeni yüzler... Tek sokak değiştirince bile karşıma çıkanların farklılığı şaşırttı. Yürümeyi sürdürdüm. Güneş yükselirken bulutsuz gökyüzü alabildiğine maviydi. Karşılaştığım insanların kiminin yüzü tanıdık gelse de bir çoğunu ilk kez görüyordum. Oysa sadece bir sokak değiştirmiştim. Sokağın sonundaki kafenin bahçesinde yaşlı bir çift sabah kahvesi içiyordu. İkisi de sokağa dönük, yan yana san...
Televizyon, hiç kuşku yok ki, çoğumuzun günlük yaşantısının parçası oldu. Eve geldiğimizde ilk işlerimizden birisi onu açmak. Kimi evlerde yatana kadar kapatılmaz. İzlemek ya da izlememek önemli değildir. Televizyondan gelen ses yeterlidir. Televizyon izliyorum demek yerine televizyona bakıyorumun tercih edilmesi de bu sebepledir. Aslında izlenen bir şey yoktur çünkü. Ona doğru bakarken akıldan kimbilir neler geçmektedir.
Hayatın merkezine yerleşmiş televizyon ile ilgili kimi sayıların yer aldığı bir kitap aldım çalıştığım kurumun kütüphanesinden. Adı TVinternational Sourcebook 2004. Kitapta 2003 yılına kadar yapılmış çeşitli istatistikler var. İlginç gelenleri sizlerle paylaşmak istedim.
Sayısal TV'ye sahip olanların toplam TV sahipleri içerisindeki payına baktığımızda;
Asya-Pasifik...................%2
Avrupa.........................%14
Latin Amerika.................%4
Kuzey Amerika...............%42
sayısal TV olarak sayısal uydu (DVB-S), sayısal kablo (DVB-C) ve sayısal karasal (DVB-T) birlikte sayılıyor. Kuzey Amerika için %42 ilk bakışta şaşırtıcı gelebilir. Ancak Kuzey Amerika olarak Kanada ve ABD'nin kastedildiği düşünüldüğünde rakam o kadar da beklenmedik olmuyor.
2003 yılı sonunda dünya üzerinde toplam 998.470.000 adet TV var. Neredeyse bir milyar. Bir de elimdeki kaynakta Afrika'nın adının hiç geçmediğini dünya toplamı olarak yukarıdaki dört bölgenin toplamının gösterildiğini belirtmem gerekiyor.
Ülkemizde henüz başlatılmayan sayısal kablo yayınları ABD'de 26.110.000 aboneye sahip. ABD'yi 3.042.000 abone ile Japonya izliyor. Ülkemizde deneme çalışmalarına bu yıl Şubat ayında başlanan sayısal karasal yayında ise başı İngiltere çekiyor: 4.710.000. İngiltere'yi izleyen ABD 1.664.000 aboneye sahip. Üçüncü sırada ise kimilerini şaşırtacak bir ülke var. 443.000 abone ile İtalya. Bu rakamlar 2004 sonu olarak belirtilmiş. İtalya'da kısa sürede DVB-T ile ilgili ciddi atılım yaptı.
Biraz da televizyon karşısında geçirilen süreye ilişkin bilgiler. Avusturya'da 1990 yılında 115 dakika olan günlük televizyon izleme süresi 161 dakikaya çıkmış 2003 sonunda. Finlandiya'da ise 1994 yılında 137 dakika, 2003 yılında 173 dakika olmuş. Hollandalılar 1997 yılında 157 dakikalarını televizyon karşısında geçirirken 2003 yılında 187 dakikaları bu işle geçmiş. Rusya'da rakamlar biraz daha artıyor. 1992 yılında 195 dakika (3 saatten fazla) 2002 yılında 217 dakika'ya yükselmiş. ABD'deki rakamlara bakıldığında ise göreni fazlasıyla şaşırtacak rakamlar karşılıyor. 1995 yılında erkekler 4 saat 2 dakika (242 dakika), çocuklar 3 saat 7 dakika (187 dakika) gençler 3 saat 2 dakika (182 dakika) kadınlar ise 4 saat 38 dakika (278 dakika) tv karşısında geçmiş. Bu sayılar 2003 yılında erkekler için 4 saat 29 dakikaya kadınlar için 5 saat 5 dakikaya çıkmış. Elbette bu sayıları değerlendirmek için olaya çok yönlü bakmak gerekiyor. Ülkenin gelişmişliği, izlenebilecek kanal sayısının ve çeşitliliğinin fazlalığı, insanların yalnızlığı, hayattan beklentileri, boş zamanlarını değerlendirebilecek etkinlik çeşitliliği, hayata genel bakış....
valla çok güzel bir yazı olmuş bende tam bunu arıyordum ellerize sağlık...
YanıtlaSil