Remzi Kitabevi'nin Ağustos 1968 tarihli ikinci baskısından okudum bu klasik romanı. Dilimize Ferhunde ve Orhan Şaik Gökyay çevirmiş. Günümüzde yapılan çeviriler daha özenli oluyor. Bu baskıda, romanda Fransızca olarak geçen kimi bölümlerin çevirisi yapılmamış. Oysa dip not şeklinde bu ifadelerin Türkçesi verilmeliydi. Dizgiye dair de sorunlar var. Sanırım yeni tarihli baskılarda bu sorunlar giderilmiştir. Alt metinlerle, göndermelerle dolu bir roman Dorian Gray'in Portresi. Bunları bilmeden, fark etmeden de okunabilir elbette. Yayınlandığı dönem tartışmalara sebep olmuş, kimi bölümleri sansürlenmiş. Yakın tarihli baskıları, "sansürsüz" ibaresiyle okuyucuya sunulmuş.

Deniz Kavukçuoğlu'ndan okuduğum ikinci anı kitabı Alageyik Sokağı Bir Liman mıydı? Yazardan okuduğum ilk anı kitabı, Sen Vatan Haini misin Baba?, anlatılanların tarih sırasına bakınca sonra okunması gerekiyordu aslında. Anı kitaplarında yaşananlar yazıldığı için ve çoğu kişinin hayatı sıradan olduğu için ilgi çekici olmaz. Ancak, kimi hayatlar vardır anlatsam roman olur derler. Kavukçuoğlu'nun hayatı da öyle bir hayat. Bu ilgi çekici, merak uyandıran yaşam serüveni, Kavukçuoğlu'nun akıcı dili ile birleşince ortaya roman tadında bir anı kitabı çıkmış.
Kitabı okurken, özel hayata ilişkin ayrıntılara bu kadar fazla yer verilmese de olur gibi geldi bana. Sadece kişisel görüş bu elbette, yazarın tercihi böyle olmuş, aslında yorum yapmak bile yersiz.
Roman tadında okuduğum, yer yer elimden bırakamadığım bir anı kitabı. Ellerine sağlık Deniz Kavukçuoğlu...
Yorumlar
Yorum Gönder
Yorumlarınız denetimimden geçtikten sonra yayınlanacak. Beğenmediklerinizi hakaret içermeyen şekilde ifade edin lütfen.