Metrodan çıkmak için yürüyen merdivene adımımı attığımda, dışarıda beni nelerin beklediğinden haberim yoktu. Okula, işe yetişme telaşında olanların kalabalığı bitmiş, toplu ulaşım, acelesi olmayanlara kalmıştı. Merdivenin son basamağını geldiğimde sokak sakin ve huzurlu görünüyordu. Sabahın serinliği yerini öğleye geçişin ılıman haline bırakmıştı. Kediler ve martılar duvar diplerine bırakılmış yemleri paylaşıyor, kargalar bu paylaşımdan kendilerine de pay düşecek mi merakıyla olan biteni izliyordu. Her zaman döndüğüm sokağı es geçip ilerledim. Yeni sokak, yeni binalar, yeni yüzler... Tek sokak değiştirince bile karşıma çıkanların farklılığı şaşırttı. Yürümeyi sürdürdüm. Güneş yükselirken bulutsuz gökyüzü alabildiğine maviydi. Karşılaştığım insanların kiminin yüzü tanıdık gelse de bir çoğunu ilk kez görüyordum. Oysa sadece bir sokak değiştirmiştim. Sokağın sonundaki kafenin bahçesinde yaşlı bir çift sabah kahvesi içiyordu. İkisi de sokağa dönük, yan yana san...
Geçtiğimiz cumartesi, uzun yıllardır görmek istediğim Ağın'ı görebileceğimi düşünerek heyecanlanmıştım. Kanal 7 televizyonunda Anadolu'nun çeşitli köylerini ve yörelerini dolaşarak magazin-kültür ve sair program yapan Uzun, tiyatro sanatçısı olmasını çok yerinde kullanarak sıkmadan izletiyor kendisini. Ancak, eğer benim gibi, programda tanıtılacak yöreye ilişkin görüntüleri görebileceğinizi düşünüyorsanız biyik hayal kırıklığına uğrarsınız. Bir saati geçkin program boyunca Ağın'a ilişkin tek kare görüntü Ağın giriş tabelasıydı.
Ne diyelim, kısmet değilmiş. Belki başka programlarda...
Yorumlar
Yorum Gönder
Yorumlarınız denetimimden geçtikten sonra yayınlanacak. Beğenmediklerinizi hakaret içermeyen şekilde ifade edin lütfen.