Gölgeleri oldum olsası sevdim. Işığın somut göstergesi gibi geldi bana. Işığın yönüne ve şiddetine göre değişmesini, hayatın farklılaşan akışına benzettim. Uzayan kısalan, koyulaşan belirsizleşen gölgeler... Gölgelerin bu suskun ama etkili varlığı çağrışımlar yaptı ömrüm boyunca. Kökenleri çocukluk yıllarıma kadar uzanıyor belki. Ağaçların uzayan gölgelerini izlerken fark etmiştim ışığın ve karanlığın birbiriyle oyununu. Her gölgenin, öyküsü başkaydı; kimi dinginlik, kimi merak, kimi endişe içerirdi. Sessiz sinema gibi, sözsüz öyküler, giz ile görünen arasındaki ilişkiyi mi yansıtıyor acaba? Gölgelerin etkileyici olmaları biraz da bu yüzden sanırım, hayal gücümüzü işe koymaları. Görünen ile giz arasını doldurması bize kalıyor.
Howard Zinn Boston Üniversitesi'nde tarih profösörü olarak çalışmış. Brooklyn'de büyümüş. Yazarın kitabına yazdığı önsözden bir bölüm aktarmak istiyorum:
...Babam Avusturya'dan gelmiş Musevi bir göçmendi. İlkokul dörtten terkti. O kadar çok çalışmasına rağmen eşine ve dört oğluna güç bela bakabildiğini görüyordum. Bu arada annemin de karnımızı doyurmak, üstümüze giyecek bir şeyler alabilmek ve hastalandığımızda bakımımızı sağlayabilmek için gece-gündüz çalıştığının farkındaydım. İkisinin de yaşamı sonu gelmeyen bir hayatta kalma mücadelesinden başka bir şey değildi. Ama aynı zamanda şunu da biliyordum ki, bu ülkede inanılmaz zenginlikte insanlar da vardı. Ve onlar hiç de annem babam kadar çok çalışmıyordu. Sistem adeletli değildi...
Yazar gördüğü adaletsizliklerle büyüdükten sonra bin bir güçlüğe katlanarak okumayı başarmış ve tarih profösörlüğüne kadar yükselmiş. Marks Döndü! isimli tek kişilik oyunda Marks, günümüz New York'una bir saatliğine dönerek kendisini savunuyor. Bunu yaparken filozof Marks'ın yanı sıra daha az bilinen aile babası Marks'ı görüyoruz. Londra'nın fakir mahallesi Soho'da yaşamak için verdiği mücadele, bu arada 3 çocuğunun yetersiz beslenme ve parasızlıktan öldüğünü öğreniyoruz.
Dünyanın adaletsiz işlediğine inanan ve bunu nasıl değiştirebileceği üzerine kafa yoran herkesin mutlaka okuması gereken bir kitap. Kitap ile ilgili yazdıklarımı Marks'tan bir alıntı ile bitireyim:
Filozoflar dünyayı yorumlamışlardır. Aslolan onu değiştirmektir.
Yorumlar
Yorum Gönder
Yorumlarınız denetimimden geçtikten sonra yayınlanacak. Beğenmediklerinizi hakaret içermeyen şekilde ifade edin lütfen.