Metrodan çıkmak için yürüyen merdivene adımımı attığımda, dışarıda beni nelerin beklediğinden haberim yoktu. Okula, işe yetişme telaşında olanların kalabalığı bitmiş, toplu ulaşım, acelesi olmayanlara kalmıştı. Merdivenin son basamağını geldiğimde sokak sakin ve huzurlu görünüyordu. Sabahın serinliği yerini öğleye geçişin ılıman haline bırakmıştı. Kediler ve martılar duvar diplerine bırakılmış yemleri paylaşıyor, kargalar bu paylaşımdan kendilerine de pay düşecek mi merakıyla olan biteni izliyordu. Her zaman döndüğüm sokağı es geçip ilerledim. Yeni sokak, yeni binalar, yeni yüzler... Tek sokak değiştirince bile karşıma çıkanların farklılığı şaşırttı. Yürümeyi sürdürdüm. Güneş yükselirken bulutsuz gökyüzü alabildiğine maviydi. Karşılaştığım insanların kiminin yüzü tanıdık gelse de bir çoğunu ilk kez görüyordum. Oysa sadece bir sokak değiştirmiştim. Sokağın sonundaki kafenin bahçesinde yaşlı bir çift sabah kahvesi içiyordu. İkisi de sokağa dönük, yan yana san...
Amerika'da Türk olmak isimli program ile ilgili yazdığım yazıya, Amerika'da bir Türk olan kuzenimden yorum gelmiş. Sevgili Kuzen'in yorumda yazılanlara katıldığını, ancak yorumun asıl sahibini bilmediğini, internetten gelen "anonim" yazılardan biri olduğunu belirtmiş bugün. Yazının başlığı doğru oluyor bu durumda. Amerika'da yaşayan bir Türk'ten yorum anlayacağınız...Yurt dışında yaşayan diğer okuyucularımdan yorumları beklerim.... Yorumu yazının sonundaki "yorum" bölümüne eklemiş olsam bile Varan'ın yanıtında olduğu gibi gözden kaçma olasılığına karşı ayrı bir yazı gibi yayınlıyorum. Tespitleri sizleri de şaşırtacaktır...
"
"Amerikada Turk Olmak"
ABD'ye turist olarak gelmis her Turk buralara hayran kalarak geri doner. Cunku bunlar, 2-3 haftaligina New York ,Chicago, San Francisco, Los Angeles, Miami vb. gibi yerlere giderler. Otelde veya bir arkadaslarinda kalip, sabah aksam, muze, park, disco, bar gezerler. Sonucta da gayet eglenceli zaman gecirirler. Belli bir duzeni olan ulkede iyi zaman gecirdikleri icin mutlu donerler ve her iyi ani gozlerini aca aca anlatirlar.
Bir de buraya calismaya veya okumaya gelen Turkler vardir. Bunlar dogal olarak her gun park, bahce gezemezler. Oturup gercek Amerika'da yasamak zorundadirlar. Zaten bir de Midwest'te falan yasiyorlarsa isteseler de eglenemezler. Bunlarin ruh halini yasadiklari sure ile orantili olarak anlatmak lazim;
a) Ilk 2 yilda butun Turkler Amerikalilari yavas ve eksik dusunen, pratik zekalari olmayan insanlar olarak gorur. Nasil olup da, bu kadar "mankafanin" bir araya geldigi bir ulkenin bu kadar ileri olabilecegini dusunurler. Turklerin ne kadar zeki oldugu ile ovunurler. Zaten milliyetcilikleri de bu donemde cok artar. Turkiye'nin aslinda insan problemi olmadigini, cok kisa bir surede hak ettigi yere gelecegini soylerler.
b) Amerika'da 2 ile 4 yil arasinda yasamis olan Turkler, aslinda bu kadar "mankafanin" ustunde yasayan guclu bir sistem oldugunu gorur. Bu sistemin Turkiye'ye nasil uygulanabilecegi uzerine kafa yorarlar. Bu donemde, her biraraya geldiklerinde birkac kere vatan kurtarirlar.
c) Amerika'da 4 ile 7 yil arasinda yasamis Turkler, aslinda "mankafaliligin" cok zekice bir sey oldugunu, isini yaptigin surece ister zeki, ister mankafa ol, sistem icinde yukselebilecegini, yukseldikce de "mankafaliligin" mutlulugu arttirici bir ozellik oldugunu gorurler. Turkiye'nin aslinda "mankafali" azligindan bir yere gelememistir sonucunu cikarirlar.
d) Amerika'da 7 ile 10 yil arasinda yasamis her Turk, artik Turkiye'nin kurtulmayacagina inanmistir. Kendisinin kurtulup kurtulamayacagi uzerine kafa yormaya baslar. Nasil mankafali hareket etmek gerektigi uzerine dusunur. Yine de yeterince parayi kazanip Turkiye'ye geri donmenin hayalini kurar. Yeterince para kazanmayi da zengin olmak icin degil, Turkiye'de gecim derdine dusmemek icin isterler.(Cunku Turkiye'deki is ortamindan korkarlar.)
e) 10 seneden sonra artik geri donmek icin cok gec oldugunu anlayanlar kendilerini en dogrusunu yapmis olduklarina inandirirlar. Turkiyeyi kotulemeye baslarlar. Bunlarin bir kismi tekrar Amerikalilarin mankafa oldugunu dusunerek kendini bir sekilde toplumdan ustun gormeye calisir, bir kismi da kafa yormadan uyum saglamaya ugrasir. Bir de buralara gecim sikintisindan herhangi bir iste calismak icin gelen Turkler vardir. (ki cogu garsonluk veya taksicilik yapar.) Onlari gercekten tebrik etmek lazim cunku Amerika'nin o yuzu ile ugrasmak celik gibi sabir ister. Vatan sagolsun, seytan diyo git Antalya'ya motel ac, bahcede mantar yetistir, kiyidan cupra tut.
By Ozgur, at Pazartesi, Haziran 05, 2006 1:04:27 AM "
By Ozgur, at Pazartesi, Haziran 05, 2006 1:04:27 AM "
Yorumlar
Yorum Gönder
Yorumlarınız denetimimden geçtikten sonra yayınlanacak. Beğenmediklerinizi hakaret içermeyen şekilde ifade edin lütfen.