Gölgeleri oldum olsası sevdim. Işığın somut göstergesi gibi geldi bana. Işığın yönüne ve şiddetine göre değişmesini, hayatın farklılaşan akışına benzettim. Uzayan kısalan, koyulaşan belirsizleşen gölgeler... Gölgelerin bu suskun ama etkili varlığı çağrışımlar yaptı ömrüm boyunca. Kökenleri çocukluk yıllarıma kadar uzanıyor belki. Ağaçların uzayan gölgelerini izlerken fark etmiştim ışığın ve karanlığın birbiriyle oyununu. Her gölgenin, öyküsü başkaydı; kimi dinginlik, kimi merak, kimi endişe içerirdi. Sessiz sinema gibi, sözsüz öyküler, giz ile görünen arasındaki ilişkiyi mi yansıtıyor acaba? Gölgelerin etkileyici olmaları biraz da bu yüzden sanırım, hayal gücümüzü işe koymaları. Görünen ile giz arasını doldurması bize kalıyor.
Yazmaya başladığımda gün gelip sayının yüzü bulacağını düşünmemiştim. Daha nice yüzlere diyeyim. Sayfayı oluşturuken amacım editörün geri çevirmeyeceği yazılar hazırlamak ve bunları gönlümce yayınlamaktı. Editör kendim olunca, bu güne kadar, iknada sorun yaşamadım :)
Yaşadıklarımı paylaşmak, güzelliklerden herkesin yararlanmasına sebep olmak gibi ulvi amaçların yanında ileride dönüp zamanında neler düşündüğümü hatırlamam için iyi bir yöntem blog. Hem yazması çok kolay, hem keyifli. google'a karşı oldum olası bir sevgim vardı. Blogger ile bu sevgim bir kat daha arttı. Ne iyi etmişim de yazmaya başlamışım...
Mutlu pazartesiler....
Yaşadıklarımı paylaşmak, güzelliklerden herkesin yararlanmasına sebep olmak gibi ulvi amaçların yanında ileride dönüp zamanında neler düşündüğümü hatırlamam için iyi bir yöntem blog. Hem yazması çok kolay, hem keyifli. google'a karşı oldum olası bir sevgim vardı. Blogger ile bu sevgim bir kat daha arttı. Ne iyi etmişim de yazmaya başlamışım...
Mutlu pazartesiler....
Nice 100 yıllara... Hayırlı olsun efendim.
YanıtlaSilHayırlı olsun :)
YanıtlaSil