Metrodan çıkmak için yürüyen merdivene adımımı attığımda, dışarıda beni nelerin beklediğinden haberim yoktu. Okula, işe yetişme telaşında olanların kalabalığı bitmiş, toplu ulaşım, acelesi olmayanlara kalmıştı. Merdivenin son basamağını geldiğimde sokak sakin ve huzurlu görünüyordu. Sabahın serinliği yerini öğleye geçişin ılıman haline bırakmıştı. Kediler ve martılar duvar diplerine bırakılmış yemleri paylaşıyor, kargalar bu paylaşımdan kendilerine de pay düşecek mi merakıyla olan biteni izliyordu. Her zaman döndüğüm sokağı es geçip ilerledim. Yeni sokak, yeni binalar, yeni yüzler... Tek sokak değiştirince bile karşıma çıkanların farklılığı şaşırttı. Yürümeyi sürdürdüm. Güneş yükselirken bulutsuz gökyüzü alabildiğine maviydi. Karşılaştığım insanların kiminin yüzü tanıdık gelse de bir çoğunu ilk kez görüyordum. Oysa sadece bir sokak değiştirmiştim. Sokağın sonundaki kafenin bahçesinde yaşlı bir çift sabah kahvesi içiyordu. İkisi de sokağa dönük, yan yana san...
Manisa'nın tepeden görünüşü çok üzücü. Beton tarlası haline dönmüş kent ya da en azından tepeden görünüşü öyle. Oysa İzmir'e 30 dakika mesafede, Vestel gibi sanayi devine ev sahipliği yapan, Türkiye birinci futbol liginde takımı olan, toprakları verimli kısacası her türlü olanağı olan bin kent Manisa. Bence tek derdi ya da yanlışı kent büyürken gerekli planlamaların yapıl(a)mamış olması. Hala geç kalmış sayılmaz. Yeşil alanları çoğaltıp, toplu taşıma sistemlerini (metro-tramvay gibi) gerçekleştirip şehri yaysa daha güzel bir kent olur Manisa. Manisa kebabı diye hep duyduğum ama tadını bir türlü hatırlayamadığım yemeği de yeniden yeme olanağı buldum. Tadını neden hatırlayamadığımı, kebabı yiyince anladım: Unutulmayacak bir tat değil :) Manisalılar kızacak bana belki ama Manisa kebabını yememişler için nasıl olduğunu anlatayım: Bursa'nın yoğurtlu kebabında döneri çıkartın yerine köfte koyun olsun Manisa kebabı. Yani yenilikçi ya da farklı bir kebap değil. Bir Manisa fotosu daha:
manisa kebabını doğru anlatmamışsınız. manisa kebabının köftesi sadece 700 gram dana önkol kıymasına 300 gram kuzu kıyması karıştırılarak ve sadece tuz konularak yapılan köfte ve özel hazırlanmış pideler kullanılarak yapılır. Ayrıca tereyağ mutlaka dövme olur. ve asla yoğurt kullanılmaz. Bursa kebabındaki gibi. bu döner etine giren her türlü hileyi asla kaldırmaz. hilesiz tek kebab türüdür. Mutlaka bakır tabakta sunulur.
YanıtlaSilBir Manisalı olarak yazdıklarınız beni biraz şaşırttı aslında. Manisa birçok ile göre yeşil alan konusunda daha zengindir aslında, belki Spil'den durum farklı görünüyor olabilir..
YanıtlaSilManisa Kebabını doğru yerde yerseniz lezzetini alabilirsiniz, çok orjinal bir yemek değildir ama doğru yapılırsa lezzeti harikadır. Ben de Bursa'da iskender kebap yediğimde tam da sizin gibi düşünmüştüm :))
Algon ve Gezimania'nın yorumlarına ve açıklamalarına çok teşekkür ediyorum. Gerçi yazının üzerinden 11 yıl, yorumların üzerinden ise 10 yıl geçmiş. Kebabın epey ayrıntısı varmış, bir daha yolum düştüğünde Algon'un yazdıklarını aklımda tutup daha fazla dikkat edeceğim. Gezimania!nın dediği doğrudur sanırım, ben tepeden baktığımı yorumlamıştım.
YanıtlaSil