Gölgeleri oldum olsası sevdim. Işığın somut göstergesi gibi geldi bana. Işığın yönüne ve şiddetine göre değişmesini, hayatın farklılaşan akışına benzettim. Uzayan kısalan, koyulaşan belirsizleşen gölgeler... Gölgelerin bu suskun ama etkili varlığı çağrışımlar yaptı ömrüm boyunca. Kökenleri çocukluk yıllarıma kadar uzanıyor belki. Ağaçların uzayan gölgelerini izlerken fark etmiştim ışığın ve karanlığın birbiriyle oyununu. Her gölgenin, öyküsü başkaydı; kimi dinginlik, kimi merak, kimi endişe içerirdi. Sessiz sinema gibi, sözsüz öyküler, giz ile görünen arasındaki ilişkiyi mi yansıtıyor acaba? Gölgelerin etkileyici olmaları biraz da bu yüzden sanırım, hayal gücümüzü işe koymaları. Görünen ile giz arasını doldurması bize kalıyor.
Her şeyin bir günü olması kimilerince eleştirilir. Tüketimi arttırmaya yönelik planlanmış günler için bu eleştiriye katılmakla birlikte, meslekler için oluşturulan günlerin yararlı olduğunu düşünüyorum. En azından yılda bir gün meslekdaşlar sorunlarını dile getirme şansı buluyor.
24 Kasım öğretmenler günü, sadece bu nedenle bile, önemli bir gün. Hayatımızdaki önemlerini, kendilerine gösterdiğimiz önem ile uyumlu hale getirelim...
Yorumlar
Yorum Gönder
Yorumlarınız denetimimden geçtikten sonra yayınlanacak. Beğenmediklerinizi hakaret içermeyen şekilde ifade edin lütfen.