İkinci yarıya çok daha istekli başladı Fenerbahçe. İkinci gol için rakip kaleye yüklenirken yaptığı ataklar özellikle sol kanatta Kostiç'in yaptığı ortalara dayanıyordu. 60 ile 65. dakikalar arasında Rangers beraberlik golüne çok yaklaşsa da savunma ve kaleci İrfan Can'ın gününde olması umutlarımızı sürdürmeye yetti. İkinci gol, sağ kanattan gelişen atak sonucu geldi. İkinci golün ardından J ose Mourinho'nun yaptığı değişiklikler ile çok daha baskılı bir futbol ortaya koyduk. Üçüncü gole çok yaklaştığımız ataklar olsa da ne yazık ki şutlar kaleyi bulmadı. Rangers'ın arada bulduğu net fırsatlarda ise İrfan Can başarılıydı. Şimdi uzatmalarda ve belki de penaltı atışlarında belirlenecek tur atlayan takım. Uzun zamandır izlediğim en heyecanlı ikinci yarı olduğunu ekleyerek notlarımı sonlandırayım. Sonuç ne olursa olsun, 3-1'lik ilk maçı çevirmeyi başardı Fenerbahçe. Tebrikler, umarım turu geçen taraf olmayı da başarırlar.
Oya Baydar romanları okumaya devam. Erguvan Kapısı ardından Sıcak Külleri Kaldı'yı okumak iyi bir sıralama olmasa bile her iki roman da aslında tek başlarında da okunabiliyor. Aslında Sıcak Külleri Kaldı'nın bıraktığı yerden başlıyor Erguvan Kapısı. Henüz iki romanı da okumadıysanız Erguvan Kapısı'nı sonraya bırakmak gerekir. Romanında "iktidar"ı sorguluyor yazar. Sosyalizmde iktidar kavramı ayrıca tartışılıyor. 1990'lı yıllarda Sovyet blokunda yaşanan büyük çöküşün sosyalizme inanmış insanlar üzerindeki etkileri iyi seçilmiş karakterlerle anlatılmış. Sovyet Kominist Partisi'ne bağlı Ömer Hoca, politbüro üyesi akademisyen Falin, devlet içerisinde yükselmiş ve iktidar ile kirlenmiş Arın Murat (isme dikkat), siyasi mülteci olarak yaşayan oğlunu ve eski sevgilisini yitirmiş Ülkü, Arın'ın arkadaşı bir dönem sola ilgi duymuş, bir yerde "sınıfına ihanet etmiş" Cem gibi gerçek hayatta karşımıza çıkabilecek inandırıcılıktaki karakterler hepsi de. ...