Metrodan çıkmak için yürüyen merdivene adımımı attığımda, dışarıda beni nelerin beklediğinden haberim yoktu. Okula, işe yetişme telaşında olanların kalabalığı bitmiş, toplu ulaşım, acelesi olmayanlara kalmıştı. Merdivenin son basamağını geldiğimde sokak sakin ve huzurlu görünüyordu. Sabahın serinliği yerini öğleye geçişin ılıman haline bırakmıştı. Kediler ve martılar duvar diplerine bırakılmış yemleri paylaşıyor, kargalar bu paylaşımdan kendilerine de pay düşecek mi merakıyla olan biteni izliyordu. Her zaman döndüğüm sokağı es geçip ilerledim. Yeni sokak, yeni binalar, yeni yüzler... Tek sokak değiştirince bile karşıma çıkanların farklılığı şaşırttı. Yürümeyi sürdürdüm. Güneş yükselirken bulutsuz gökyüzü alabildiğine maviydi. Karşılaştığım insanların kiminin yüzü tanıdık gelse de bir çoğunu ilk kez görüyordum. Oysa sadece bir sokak değiştirmiştim. Sokağın sonundaki kafenin bahçesinde yaşlı bir çift sabah kahvesi içiyordu. İkisi de sokağa dönük, yan yana san...
Ankara'nın güzelliklerini yaz yaz bitmiyor (!). Özellikle doğal güzelliklerini. Denizini mi anlatsam, derelerini mi, çaylarını mı bilemedim. Bu nedenle işini düzgün yapan, kaliteli hizmet sunan mekanları yazmaya karar verdim. Liva Pastanesi bunlardan biri. 1993 yılında ilk şubesini kurmasına karşın, kısa sayılabilecek bir sürede, Ankara'nın köklü pastanelerinden birisi haline geldi. Web sayfasındaki bilgilere göre Ankara'da 6 şubesi var. Bizim tutkunu olduğumuz kestaneli pastası. Krokanlı ve fıstıklı-çikolatalısı da çok güzel. Pastalar her daim taze. Servisi ücretsiz ve hızlı. Ayrıca internet üzerinden de pasta siparişi verebiliyorsunuz. Özel günleriniz için web sayfasından onlarca çeşit pasta içerisinden seçim yapabilirsiniz.
İyi ki varsın Liva. Umarım hizmet kaliten düşmeden şubelerin çoğalır.
Yorumlar
Yorum Gönder
Yorumlarınız denetimimden geçtikten sonra yayınlanacak. Beğenmediklerinizi hakaret içermeyen şekilde ifade edin lütfen.