Gölgeleri oldum olsası sevdim. Işığın somut göstergesi gibi geldi bana. Işığın yönüne ve şiddetine göre değişmesini, hayatın farklılaşan akışına benzettim. Uzayan kısalan, koyulaşan belirsizleşen gölgeler... Gölgelerin bu suskun ama etkili varlığı çağrışımlar yaptı ömrüm boyunca. Kökenleri çocukluk yıllarıma kadar uzanıyor belki. Ağaçların uzayan gölgelerini izlerken fark etmiştim ışığın ve karanlığın birbiriyle oyununu. Her gölgenin, öyküsü başkaydı; kimi dinginlik, kimi merak, kimi endişe içerirdi. Sessiz sinema gibi, sözsüz öyküler, giz ile görünen arasındaki ilişkiyi mi yansıtıyor acaba? Gölgelerin etkileyici olmaları biraz da bu yüzden sanırım, hayal gücümüzü işe koymaları. Görünen ile giz arasını doldurması bize kalıyor.
Tarih derslerinde, belki de Türkiye aktif olarak savaşa girmediği için, üzerinde hemen hemen hiç durulmayan bir dönemdir ikinci dünya savaşı. Birinci savaşta kozlarını paylaşamamış dünya devletleri 1940'lı yıllarda yeniden savaşa tutuşmuşlar, gene bir çok insan ölmüş ve sonuçta kaybeden gene insanllık olmuş. Savaşın kazananı olmaz gerçi ama Türkiye'de yeni zenginler oluşmuş savaş döneminde.
Türkali, okuduğum diğer romanlarında olduğu gibi, roman kahramanlarının yanında gerçek kişilere de yer veriyor Güven'de de. Kimilerini gerçek isimleri ile "Hasan Basri, Nazım gibi" kimilerini ise kolay tahmin edilecek takma isimlerle "Başkanın oğlu Öner Bey, Ankaralı bakkal Fehmi Bey" gibi. Pek çoğumuzun bilmediği ülkemizin yakın tarihine açılan bir perde Güven.
Dünyaya sol pencereden bakanların mutlaka okuması, üzerinde düşünmesi ve dersler çıkartması gereken bir roman. Özellikle Stalin dönemine ilişkin değerlendirmenin yapılması şart. Bu arada Türkiye'yi kuran Cumhuriyet Halk Partisi'nin izlediği politikalar, günümüzde kime "sol" dememiz konusunda bize yol gösterici nitelikte...
Son olarak "sosyal demokrasi" bizim gibi çevre ülkelerde uygulanabilir bir politika mıdır? Yoksa bir aldatmaca mı? Bu soruları yanıtlamak zor.
Yorumlar
Yorum Gönder
Yorumlarınız denetimimden geçtikten sonra yayınlanacak. Beğenmediklerinizi hakaret içermeyen şekilde ifade edin lütfen.